Gizlenen şişe ve seçmenler

"Kasabanın Sırrı" Anthony Quinn'in yıldızlaştığı bir filmdir. Almanların eline geçen bir İtalyan kasabasının öyküsü anlatılır. İşgalci birliğin komutanı bir duyum üzerine...

"Kasabanın Sırrı" Anthony Quinn'in yıldızlaştığı bir filmdir. Almanların eline geçen bir İtalyan kasabasının öyküsü anlatılır. İşgalci birliğin komutanı bir duyum üzerine bölgeye yollanmıştır. Bu yerleşim biriminin insanlarının tek gelir kaynağı şarapçılıktır. Her yıl yetiştirdikleri üzümleri şişeleyip Avrupa'nın dört bir yanına satarlar. Ürün o kadar kalitelidir ki taa Amerika'dan bile sipariş alınır. Belediye Başkanı işgalci birliğin geleceğini önceden haber almıştır. Tüm kasabalıyı toplar ve şarap şişelerini şeytanın aklına gelmeyecek yerlere gizler. Entrikalar, güzel gözlü Virna Lisi'nin de karıştığı aşk hikayeleri arasında Alman birliği başarısız olur. Sonunda geri dönün talimatı verilir.Çekilme merasimi başladığında başkan elinde, Almanların bulamadığı şarap şişelerinden biriyle gözükür. Tepesine de İtalyan bayrağı renklerinden oluşan kurdeleler takmıştır. Bunu uzattığında Alman subayın gözleri çakmak çakmak olmuştur. Almak istemez. Başkan ısrar eder; "Lütfen kabul edin. Bizde daha bundan milyonlarca var". Subay şişeyi askerlerden birine uzatır. Ardından "geri dön" emrini verir. Sonrasında kasabalının sevinç gösterileri başlar. Herkes dans etmekte, şarkı söylemektedir.KörleşenlerSiz sormadan, ben yazacağım. Maltepe'de toplanan muhteşem kalabalık "Kasabanın Sırrı"nı aklıma getirdi. Elimdeki uzaktan kumandayla baştan taradım, TRT'si dahil çırçır programlar yayınladılar. Kalp krizi geçirip öleni dahi haberden saymadılar. Sondan başa geldim aynı değerlendirme... Hele İstanbul Valisi'nin "175 bin kişi vardı" açıklamasını duyunca pes dedim. Hadi 9 Temmuz'u görmezden geldiniz, 2019'un Mart ayında ne yapacaksınız? Mahalli, Parlamento ve Başkanlık seçimlerini nasıl sansürleyeceksiniz? Anlaşılan hepiniz A. Quinn'in canlandırdığı İtalyan Belediye Başkanı rolüne soyunacaksınız.PanikHavuz medyasında ve bunların ekran sözcülerindeki şaşkınlık saklanamaz halde. Yürüyüşe bip atmalar sürüyor. Ancak hükümet yanlısı ve iktidardan beklentisi olanlardaki moral bozukluğu ortada. Suratlar beş karış. Yüzleri gülmüyor. Örneğin Doç. Dr. Mehmet Şahin'in tebessüm eden anı yoktu. Prof. Dr. Burhan Kuzu hocam "taziye çadırı"nda gibiydi.Karşılarındaki CHP'li Elfin Tataroğlu'nun gözlerinin içi gülüyordu. Sözlerinin kesilmesi çabalarını dahi hep tebessümle karşıladı. Size bir şey  söyleyeyim mi "korku dağları sardı". Bu hava Ak Parti'deki metal yorgunlarının sayısını bir hayli artıracaktır!...ÖZEL NOT: Bunları yazdım diye "şarapçılıkla itham edecekleri" tahmin ediyorum. Bunlar için yazayım; "Ne içkim ne sigaram var". Boşuna uğraşmasınlar.***Ayakta uyuyanlarEkranlardaki haber bültenlerinde öyle şeylere tanık oluyorum ki "pes" demek yetmiyor. Bunlardan birini aktarmak istiyorum. CNNTÜRK'te Almanya'nın İncirlik'teki uçak ve askerlerinin taşınmasıyla ilgiliydi. İçspiker konuşuyor; "Bunlar Ürdün'ün başkenti Umman'a konuşlanacaklar". Bu yayın bir sürü tekrardan sonra ikinci gün de devam etti. Oysa Almanların yeni yerleşim alanı Amman. Hani Sultan Kâbus'un yönettiği yer. Dış haberlerdeki ve ana editörler bu kadar mı cahil? İçspiker de metnin yanlış olduğunun farkında değil, diyelim. Peki kanalda bir Allah'ın kulu çıkıp 36 saat süren bu hatayı fark etmedi mi? Yani müdahale etmedi mi?***Yarışmalar"Ölü sezon" yarışmalara yaradı. Kesinlikle en başarılısı 19. Barış Kılıç'ın sunduğu yapım 19 saniyede 19 milyon lira kazandıracak formata sahip. Kurgu iyi. Yarışmacılar ilgi çekici. Başarının ana unsuru ise yapımın Media House'a ait olması. Yöneticilerinin geçmişi parlak.Bir başka not da tekrarlarla ilgili. Bundan şikayetçi değilim. Atladıklarımı izliyor ve bilgi dağarcığımı yeniden test etme imkânı buluyorum. TRT'deki Altın Petek beğendiklerimden.***Güle Güle OturunCelal Sayalı'nın gözlemleri önemli. Üstünde durduğu konu vatandaşın gerçek sorunu:"Sayın Ayeri, sanırım yaşananlarla içim dopdolu. Epeydir kafama takılan ve sorun yaptığım bir konu var. TV-8'de yayınlanan "Güle Güle Oturun" programı ve buna benzer diğer yapımlarda hatalı uygulamalar mevcut. Evlerinde değişiklik yapılan insanlar orta seviyede gelire sahip olanlar. En azından evleri var. Beğenmedikleri detayları değiştirme peşindeler. Ya hiç evi olmayanlar? Bir de elektriği, suyu, doğru dürüst kapısı penceresi hatta tuvaleti bulunmayanlar? Bunları düşündüğüm zaman üzülüyorum. Bu tür programlarda ev sahibi olmayan gerçek muhtaçların kapısını çalmıyorlar. Çok mu yanlış düşünüyorum Sayın Hocam?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İzin 20 Kasım 2020 | 189 Okunma Bağırmayın!.. 19 Kasım 2020 | 343 Okunma Harekatlar 18 Kasım 2020 | 273 Okunma Ayak topu "bizim dünyamız" 17 Kasım 2020 | 128 Okunma Söylemler/çelişkiler 16 Kasım 2020 | 173 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar