Bir MÜSLÜM yazısı

Her boşlukta olduğu gibi yine TRT Müzik'e takıldım. O meşhur 30 Dakika'larından biri başladı. Bakalım kiminki derken Müslüm Gürses belirdi. Yarım saatimi ona ayırdım. Bu kadar hüzünlendiğim yayın çok enderdir. Arabeskin babasının tabandan zirveye herkese sevdiren icraları peş peşe ekrana taşındı. Hele şu sıralar ismini taşıyan filmi gişe rekoruna doğru yürürken...

Her şeyden önce "dramın damardanı" bir hayat. Ezik, mahcup, gariban. Her türlü çileyi yaşamış. Hatta ayak parmağına, gömülürken karışmasın diye "kimlik kartı bağlanmış" gerçek bir hayat. Bu safhaya gelene kadar daha ne acılar. Düşünebiliyor musunuz, babası annesini gözlerinin önünde öldürüyor.

Sulusu, kurusu her türlü uyuşturucunun kullanıldığı bir yaşam. Bin türlü pisliğin içinde temiz kalabiliyor. Üç kağıdı yok. Sözü senet. Küçüğünü büyüğünü sevip, sayan biri. Riyasız.

Allah vergisi insanın ciğerine işleyen bir ses. Bu sayede "Arabeskin Kralı" oluyor. Kendilerini jiletleyecek kadar hayran olanları halk konserlerinde görüyorsunuz. "Paramparça" diyor Cahide'de "Beyaz Türkler" avuçlarını patlatırcasına alkışlıyorlar.

Şaşırdıklarım

Yetmiyor, fanları arasında inanamayacağınız kişiler fark ediyorsunuz. Köln Spor Akademisi mezunu bir uzman Turgay Renklikurt. Arabasına bindiğinizde müzik setinden Müslüm Gürses'in sesi geliyor. Kenan Işık'ın cipinde de aynı olaya tanık oluyorsunuz. Ortak konu "Baba." Renklikurt ve Işık ikilisinin kanısı "Bu adam kaside bile okur." Yetmiyor ABD Başkonsolosu'nun demeci duyuluyor: "Tam bu şarkıda çıkamayacak diyorum, bir de bakıyorum yine başarmış." Country müzik hastalarına dahi şarkılarını tutku hâline getirmiş biri.