En karanlık YÜZÜMÜZ!
Çocuk dokuz yaşında...Babayı tanımadı. Anneyle yaşamadı. Nasıl hangi koşullarda büyütüldüğünü bilmiyoruz. Anneyle tek bir kare fotoğrafı yok. 6 yaşına kadar anneannesi baktı. Okula...
Çocuk dokuz yaşında...Babayı tanımadı. Anneyle yaşamadı. Nasıl hangi koşullarda büyütüldüğünü bilmiyoruz. Anneyle tek bir kare fotoğrafı yok. 6 yaşına kadar anneannesi baktı. Okula gönderilmedi. Üç yıl önce anneanne ölünce teyze tarafından kaçırıldı. Ve bu çocuk, fırlatılıp bir köşeye atılan değersiz bir eşya gibi, teyzenin çöple doldurduğu evin kilitli olan odasında bulundu...Bu çocuğun dışkıyla, yiyecek artıklarıyla, çöple dolu bir odada bulunduğu anı gösteren fotoğrafı kanımca ülkenin en ‘kanlı’ fotoğrafı... O fotoğraf akli dengelerini yitirmiş, nefret dolu, hastalanmış bir toplumun duygularının ve kurumsal çürümüşlüğünün de dışa vurumu.Medya haberi “vicdansız teyze” olarak verdi. Çocuğunu terk edip başka bir şehre yerleşen annenin çocuğunun kaçırıldığı iddialarını yazmakla yetindi, iddiaları araştırmadı, ilgili kurumlara soru sormadı. Dolayısıyla iki kız kardeşin ve çocuğun hikayesini tam olarak bilmiyoruz. Ama şunu biliyoruz, küçücük bir çocuğu hep beraber, el birliği ile mahvetmişler. Dolayısıyla sadece bu kadar bilgi yığınla soruyu da beraberinde getiriyor.Mesela şunu sorabiliriz: Türkiye’de aile sistemi çöktü mü? İnsanlar akıl sağlığını mı yitiriyor? Komşuluklar bitti mi?...