Erdoğan’ın ‘Saddamlaştırılması’nın başlangıcı

Saat sabahın dördü... Kaybeden aday hışımla İlçe Seçim Kurulu’ndan içeri girdi. Kurul Başkanı hâkime döndü ve bağırdı:

“Şu haline bak sarhoş adam. Şu adalete bak. Kimlere kalmış. Seni yakacağım. Hepinizi adli tıbba göndereceğim, seni süründüreceğim. Yakacağım.”
Tarih: 27 Mart 1989.
Yer: Beyoğlu İlçe Seçim Kurulu.
Hakaret eden ise Beyoğlu’nda başkanlık seçimini yüzde 21.7 oy alarak kaybeden Recep Tayyip Erdoğan. Hakaret ettiği kişi, İlçe Seçim Kurulu Başkanı 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Nazmi Özcan.
Erdoğan oyların sayımında “kesin bir şey olduğunu” düşünüyordu. İtirazı reddedilince kurulu basmış ve ağzından hakaretler dökülmüştü. Bununla da kalmamış, hâkimin sarhoş olduğunu ispatlamak için onu adli tıbba götürmeye çalışmıştı.

Erdoğan yargıdan kaçtı
Nazmi Özcan, Anadolu’nun birçok yerinde görev yapmış bir hâkimdi. “Delikanlı” denilen bir duruşu vardı. Silah taşıyordu. Sinirlerine hâkim oldu. Hayatında kimseye dava açmamıştı. O gün Erdoğan’ı adalete teslim etmeye karar verdi.
Özcan’ın yanı sıra 7 sandık görevlisinin daha imzasıyla tutanak tutuldu. Erdoğan, 31 Mart 1989 tarihinde polis nezaretinde Beyoğlu Adliyesi’ne getirildi. Tutuklama talebiyle Beyoğlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Avukatı Erdoğan’ın tutuklanacağını anlayınca, “Reis! Hemen gitmemiz lazım buradan” dedi. Erdoğan kaşla göz arasında kayıplara karıştı. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ben ortada bir seçim görmüyorum 28 Mart 2024 | 1.332 Okunma Mesele Havala değil karapara 25 Mart 2024 | 1.315 Okunma 31 Mart’ta kime oy verelim 21 Mart 2024 | 894 Okunma Filistin masasında neden Türkiye yok 18 Mart 2024 | 978 Okunma ‘Paralel devlet’ten çocuk istismarına 14 Mart 2024 | 964 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar 1 yorum