Suriye sorununu nasıl açıklamalı?

Suriye sorununa çözüm bulmak amacıyla, Türkiye’nin ev sahipliğinde Rusya, Almanya ve Fransa’nın katılımıyla gerçekleşecek zirve, bugün İstanbul’da yapılacak. Zirvenin öncelikli gündem...

Suriye sorununa çözüm bulmak amacıyla, Türkiye’nin ev sahipliğinde Rusya, Almanya ve Fransa’nın katılımıyla gerçekleşecek zirve, bugün İstanbul’da yapılacak. Zirvenin öncelikli gündem maddeleri, ülkenin terör örgütlerinden temizlenmesi, Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmelerinin sağlanması, yıkılan kentlerin inşası ve yeni anayasa sürecinin hızlandırılması. İran, zirveye davet edilmedi. Tepkisini “İran olmadan Suriye sorunu çözülemez” sözleriyle dillendirdi. Zirveye katılan ülkelerin mevcut politikaları, zirve sonrası olası gelişmeler açısından önemli. Sıralamakta yarar var.
Rusya: Suriye meselesindeki en etkili aktör. Şam’ın davetiyle Suriye’de olması, başından beri destek verdiği rejime, 2015’ten bu yana hava kuvvetleriyle de destek vermesi, üstünlüğünü sorunun tarafı olan ülkelere de, rejim karşıtı güçlere de kabul ettirmesi, Moskova’nın avantajları. Siyasi, askeri ve diplomatik ağırlığı tartışılmaz. Rusya’nın kabul etmediği bir çözüm, olanaksız.
Türkiye: başlangıçta çok hata yaptı. Birkaç yıl önce özellikle, Rusya’yla gerilen ilişkilerin ardından ve Ahmet Davutoğlu’nun görevden ayrılmasından sonra, Moskova’nın üstünlüğünü kabul etti. Astana süreciyle birlikte Rusya ve İran’la birlikte hareket etmeye başladı. Ne var ki önemli noktalarda halen ikircikli davranıyor. Atlantikçi ezberleri bozamıyor. ABD bağımlılığını atamıyor. İki tarafı da idare etmeye çalışıyor. Şam’la doğrudan temas kurmaya yanaşmıyor. Bir yandan doğru tutum alıp Suriye’nin bağımsızlığı, bütünlüğü ve egemenliğini savunurken diğer yandan yanlış tavırla, Suriye’nin içişlerine karıştığı izlenimi uyandıran sözler ediyor.
Fransa: Tarihi, siyasi ve coğrafi olarak yakından ilgilendiği Suriye’de, Atlantik cephesinin ABD’den sonraki en aktif üyesi. “Esad savaşı kazandı, ama barışı kazanamadı” diyerek, askeri açıdan yenilgiyi...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Muhalefet ve değişimin yönü 14 Haziran 2023 | 427 Okunma İktidar ve anayasa değişikliği 10 Haziran 2023 | 242 Okunma Mehmet Şimşek’ten kimler, ne bekliyor? 07 Haziran 2023 | 2.394 Okunma Yeni CHP, başkalaşan CHP, dönüşen CHP 03 Haziran 2023 | 547 Okunma Seçmenle inatlaşmak 31 Mayıs 2023 | 1.090 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar