Bağımlı ekonomiden bağımsız siyaset çıkar mı?

Türkiye üretmiyor. Sanayisi eridi. Tarım ve hayvancılık ülkesi olan Türkiye, mercimek, fasulye, et, saman ithal ediyor. Çarşı-pazardaki ürünlerin büyük bölümü dışarıdan geliyor. Hayat...

Türkiye üretmiyor. Sanayisi eridi. Tarım ve hayvancılık ülkesi olan Türkiye, mercimek, fasulye, et, saman ithal ediyor. Çarşı-pazardaki ürünlerin büyük bölümü dışarıdan geliyor. Hayat pahalılığı yurttaşın belini büküyor. İşsizlik dayanılmaz boyutlarda. Büyüdüğü dönemlerde bile istihdam yaratamayan; üretime değil tüketime, ihracata değil ithalata dayanan model iflas etti. Sanayileşme hamlesini, planlı ekonomiyi, bütüncül kalkınmayı unutmanın bedeli ağır oldu. Seçim dönemlerinde, iç siyasete yönelik, “Eyy Almanya”, “Eyy Hollanda” diye başlayan tümceler kurulsa da, bu ülkeler önemli dış ticaret ortaklarımız, ülkemize en çok yatırım yapan ülkeler arasındalar.
Sorunumuzun dönemsel değil yapısal olduğunu kavramak için, tarihe uzanalım. İkinci Dünya Savaşı sonrasına, Soğuk Savaş’ın başladığı döneme bakalım. ABD’nin Türkiye’ye, Marshall Yardımı kapsamında süttozu, krem peynir yolladığı yıllar...
O malların ambalajlarının görüntüleri hafızalardadır: Tokalaşan iki el. Üstünde ABD bayrağındaki yıldızlar, altında ABD bayrağındaki şeritler. ABD yardım yaparken bir de şart koşmuştur: “Sanayileşmekten vazgeç, demiryollarına yatırım yapma”. Yardım yaparken, neyi, nasıl, ne kadar üreteceğimizi de dayatmıştır. Tahribatı ağırdır. Misal; ulusal savunma sanayisi konusunda aklımız başımıza, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı nedeniyle konan ambargo sonrasında gelmiştir.
ABD - Türkiye arasındaki bu ilişki biçimi, ülkemizin tam bağımsızlık, ulusal egemenlik, onurlu dış politika, güçlü ekonomi konusundaki kıskançlığını, kısacası Atatürkçü geleneğini de zayıflatmıştır. Seçkin aydınımız Niyazi Berkes’in şu saptaması önemlidir: “Batı’da Atatürk dönemini Batıcılık düşmanlığı sayarlar. Onlara göre, Batıcılık sevgisini başlatan Adnan Menderes’tir”. Ülkeler ve sınıflar arası eşitsizlik
Diplomaside baskı ç...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Muhalefet ve değişimin yönü 14 Haziran 2023 | 430 Okunma İktidar ve anayasa değişikliği 10 Haziran 2023 | 247 Okunma Mehmet Şimşek’ten kimler, ne bekliyor? 07 Haziran 2023 | 2.400 Okunma Yeni CHP, başkalaşan CHP, dönüşen CHP 03 Haziran 2023 | 551 Okunma Seçmenle inatlaşmak 31 Mayıs 2023 | 1.091 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar