Atatürk neyi amaçladı?
Cumhuriyet, öncelikle özgürlüktür, bağımsızlıktır. Aklı ve bilimi rehber edinmektir. Yurttaşların eşitliğidir. Kuvvetler ayrılığıdır, hukuk devletidir.
Cumhuriyet, uygarlık yolunda başı dik yürümektir
Mustafa Kemal Atatürk’ün, basın camiasındaki cesur kalemlerinden Falih Rıfkı Atay, “Çankaya” adlı ölümsüz eserinde şöyle yazar:
“Mustafa Kemal, galiba Avusturyalı bir gazeteci ile görüştüğü sırada, ‘cumhuriyet’ kelimesini ağzından kaçırması üzerine Meclis’in ve İstanbul gazetecilerinin yüreği oynamıştır. Meclis Reisi’nin küçük odasına koşuşan birtakım milletvekilleri, Mustafa Kemal’in bu ‘dil sürçünü’ düzeltmesini istemişlerdir. Başlarında Hamdullah Suphi’yi (Tanrıöver) görmek hayli tuhaftı”.
Falih Rıfkı Atay, kitabının ilerleyen satırlarında, rejim meselesine ilişkin tanıklıklarını anlatır. Mustafa Kemal’in, yakınındaki birkaç isim hariç fazla dillendirmediği, hatta “vicdanımda milli bir sır gibi sakladım” dediği Cumhuriyetin ilanı öncesi, Meclis’teki ve Ankara’daki havayı, keskin kalemiyle yansıtır. Kurtuluş Savaşı başladıktan sonra, Erzurum ve Sivas kongreleri ile olgunlaşan, 23 Nisan 1920’de Meclis’in açılışıyla fiilen kurulan yeni devletin ve rejimin adını koymak için Gazi, 29 Ekim 1923’e kadar beklemiştir.