İktidarın korktuğu lider: Bülent Ecevit
“31 Mart‘ta biz bir ismi değiştirmedik, 31 Mart’da aslında bir yönetim şekli, bir paradigma değişikliğine gidildi. İşte bu yönetim şeklimizi değiştirdiğimizde sosyal hizmetler anlamında...
“31 Mart‘ta biz bir ismi değiştirmedik, 31 Mart’da aslında bir yönetim şekli, bir paradigma değişikliğine gidildi. İşte bu yönetim şeklimizi değiştirdiğimizde sosyal hizmetler anlamında Manisa’mız maalesef diğer şehirlerimizden çok geride kalmıştı. Geldiğimiz ilk günden bu yana yaklaşık 11’inci ayımızı tamamlıyoruz, 11 ayda artık Manisa’da Anne Kart var, Kent Lokantası var, Halk Mandıra var, Halk Ekmek var, Hoş Geldin Bebek kampanyası var. Bunun gibi sosyal hayata dokunabilecek ve ülkemizin bu denli ekonomik krizde olduğu günlerde vatandaşımızın hayatını kolaylaştırabilecek projelere imza atan bir sosyal belediyecilik anlayışını hayata geçirdik.” Bu cümleleri kurduğunda tarihler 6 Mart 2025’i gösteriyordu. On binler tarafından toprağa verilen Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek aslında bize unutturulan bir belediyecilik anlayışını hatırlattı: TOPLUMCU BELEDİYECELİK.
14 Ekim 1973… Bülent Ecevit’in, CHP’nin başına geçtikten sonra “devletten halkçılığa” yöneldiği dönem. Seçimde yüzde 33.30 oy aldı ve birinci parti oldu.
9 Aralık 1973… CHP, yerel seçimlerde yüzde 37.4 oy aldı ve 32 ilde birinci parti oldu. Ahmet İsvan İstanbul’da, Vedat Dalokay Ankara’da, İhsan Alyanak İzmir’de, Erol Köse İzmit’te, Reşat Tabak Çanakkale’de, Ege Bağatur Adana’da yerel seçimleri kazandı. Yerel yönetimlerdeki başarı, halkla temas etme sonucunda, dört yıl sonra, 5 Haziran 1977 genel seçimlerinde CHP yüzde 41.4’lük bir oy alarak cumhuriyet tarihindeki en yüksek oy yüzdesini elde etti. CHP’ye oy veren seçmen sayısı 1969’dan 1997’ye gelindiğinde yüzde 146.7 arttı.
Bugün 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden sonra 14 büyükşehir, 314 ilçe ve 60 beldede yüzde 37.81’le birinci parti olan CHP, 1973 yerel seçimlerindeki oy oranına erişti. İşte tam da bu noktada Ecevit önderliğindeki “1973 modeli” iktidarın korktuğu model oldu. Elimde Sezgin Sezgin-Tuğba Canbulut’un hazırladığı “Toplumcu Belediyecilik/1970’lerden Günümüze Bir Yerel Yönetim Deneyimi/İletişim Yayınları” kitabı var. Son belediye operasyonları ve Manisa’da Ferdi Zeyrek’in zamansız ölümüyle birlikte tekrar okudum:
“Toplumcu belediyecilik, 1970’li yıllarda, özellikle İstanbul Ankara ve İzmit belediyelerinde, demokratik-katılımcı, üretici birlikçi ve eşitlikçi belediye şeklinde tasarlanan yeni bir belediyecilik anlayışıdır.
“Halkın gerçek gereksinimlerine, halkın yerel düzeyde desteğini alarak cevap vermek üzerine kuruludur.