’Yeni Türkiye’ hikâyesi!..
Jean-François Lyotard, 79’da yayımlanan ‘Postmodern Durum’ adlı kitabında ‘Büyük anlatı’ kavramını kullanır. Kısaca tanımlamak gerekirse; ‘İdeolojiler için meşruiyet zemini...
Jean-François Lyotard, 79’da yayımlanan ‘Postmodern Durum’ adlı kitabında ‘Büyük anlatı’ kavramını kullanır. Kısaca tanımlamak gerekirse; ‘İdeolojiler için meşruiyet zemini teşkil edecek bir tarih felsefesi sağlayan modernitenin üst anlatıları ya da bütünleyici anlatılarıdır’. Biraz daha açalım; ‘büyük anlatı’ iktidar ilişkilerini, iktidarın toplum üzerindeki hâkimiyetini meşru kılma ve böylece kendisi için bir egemenlik inşa etme alanıdır. İlerleme, aydınlanma, demokrasi, Marksist tarih eleştirisi gibi kavramlar modern dünyanın büyük anlatılarına örnek olarak sunulabilir; fakat bunların yanı sıra Hristiyanlığın ve ‘Hz. İsa’nın kefareti’ de yine bir büyük anlatıdır. Şayet iktidarda iseniz ve kendinizi topluma bir büyük anlatı duvarının kilit taşı konumunda sunabiliyorsanız, artık siz ve iktidarınız için her şey daha kolaydır. Kısacası modern dünyanın büyük anlatıları olduğu gibi, kadim dünyanın da kendine has büyük anlatıları vardır.
Peki, ne bağlantısı var bu kavramın memleketimizle? El-cevap: “Yeni Türkiye” de bizim iktidarın büyük anlatısıdır; kendi siyasi söylem ve tabanları nezdinde her şeyi meşru kılmanın yegâne aracıdır. Adeta her kapıyı açan bir anahtardır, her krizde sığınılacak bir sığınak yeridir.