Medeniyet şehirlilik ve estetik

Medeniyetin göstergelerinden biri de teamül gözetmektir. Gelenekçilik de muhafazakârlık da özünde buraya dayanır; hamasetle muhafazakârlık gemisi yürümez. Tarihten bir örnek verecek olursak ilk dönem...

Medeniyetin göstergelerinden biri de teamül gözetmektir. Gelenekçilik de muhafazakârlık da özünde buraya dayanır; hamasetle muhafazakârlık gemisi yürümez. Tarihten bir örnek verecek olursak ilk dönem Müslümanlar, Kâbe’den daha yüksek bir bina yapmayı hem bir görgüsüzlük hem de kutsala hakaret kabul ederlerdi. Mekke’nin kamusal işlerine bakan darü’n-Nedve binası dahi Kâbe’nin boyunu aşamazdı. Aslında bu durum kadîm yakın doğu kültürlerinin Babil’den tevarüs ettikleri bir inanç idi. Babil Kulesi hikayesinden mülhem, yüksek bina yapmak adeta Tanrıya kafa tutmak sayılırdı. Görünen o ki, modern Arabistan’ın pek böyle bir kaygısı kalmamış, Mekke’nin göğü heyula gibi gökdelenlerden görünmez olmuş.

GÖKDELENLERİN GÖLGESİNDE

Benzer bir durum ne yazık ki İstanbul için de geçerli. Muhafazakar olduklarını iddia edenler sermayeye ve bir müteahhit oligarşisine teslim olmuşlar. Onların sayesinde bin beş yüz yıllık Galata Kulesi’nin manzarasına mantar misali gökdelenler hakim. Sarayburnu’nun Üsküdar’dan görünen silüeti ise evlere şenlik. Oysa ki Roma, Venedik, Paris, Londra, Vatikan gibi saygın şehirlerin tarihi dokusu, şehri; modern ve Orta Çağ olmak üzere ikiye bölerek muhafaza edilmiş. Yani gökdelenin yapılacağı yer de belli, yapılmayacağı yer de.

EMANETE HIYANET

Şimdi sizlere soruyorum; köksüzlüğü hamaset ile kapatmaya çalışan bir zihniyet, sermayeyi karşısına alarak doğa ve yeşil dostu olabilir mi?  Başka bir deyişle yemyeşil-hayat dolu bir coğrafyayı bir mermer ocağına ya da bir otobana tercih edebilir mi? Aynı zihniyet üstüne üstlük şimdi de nükleer santrallerden bahsediyor, tam da tüm dünya yeşil enerjiden konuşurken. Örneğin İskandinav ülkeleri 2025 yılında tüm fosil yakıtlı araçları kaldırmaya hazırlanıyorken. Cam giydirme gökdelen yapmak ve önünden otoyol geçirmek medeniyet göstergesi değildir. Medeniyet, bir birikim ve değerler meselesidir. Örneğin Rönesans estetiğinin hakim olduğu Floransa’da, herhangi bir meydana plastik masa-sandalye koyamazsınız ya da Milano’nun ortasına 300 metrelik bir görgüsüzlük abidesi dikemezsiniz. Hatta kimse Komo Gölü’nden su çekerek suni göl yapmaya kalkmaz. Keza bir Yunan adalarının doğayla barışık mimarisine bakın, bir de bizim Göcek’in, Didim’in, Bodrum’un… Öte yandan her yaz sayfiye yerlerinde çıkan oldukça şüpheli yangınları da düşünün lütfen. Çocuklarımıza torunlarımıza nasıl bir ülke bırakıyoruz; bu emanete hıyanet değil mi?

TAŞIN SIRRI

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Alimin uykusu cahilin ibadetinden daha üstündür! 27 Kasım 2023 | 377 Okunma Bir toplumun DNA testi: ENFLASYON... 20 Kasım 2023 | 256 Okunma Bugün ölen adaletti 13 Kasım 2023 | 319 Okunma Ülkeler ahlaksızlıktan çöker! 06 Kasım 2023 | 192 Okunma Ne mutlu Türk’üm diyene! 30 Ekim 2023 | 195 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar