Kıssadan hisse
İranlı şair ve yazar Sâdi Şirâzi, Bostan kitabında şöyle bir hikaye anlatır; özetle:
“Ömer b. Abdülaziz’in yüzüğünde bir taş vardı. Cevahirciler buna paha biçmekten acizdiler. Nasıl olduysa memlekette bir yıl kıtlık oldu, halkın dolunayı andıran yüzü hilale döndü. Halife Ömer, ahalide rahat ve kudret göremeyince, emir verdi ve yüzüğünü sattırdı. Parayı yoksullara, muhtaçlara dağıtarak bir haftada bitirdi. Kendisiyle ilgili laf edenleri duydu, onlara cevap verirken gözyaşlarının yağmuru damla damla yüzüne dökülüyordu; şöyle dedi:
-Şehir halkının kalbi yoksullukla yaralı iken hükümdarın üzerinde süs çirkin gider. Ben taşsız bir yüzük de takabilirim. Ama halkın elem çekmesi doğru olmaz.”
ZALİMLER ARASINDA BİR MAZLUM
Nam-ı diğer “İkinci Ömer” olan, Ömer b. Abdülaziz, (717-20) Emevî sülalesinin sekizinci hükümdarıdır. Cömertliği, alçakgönüllülüğü ve adaletiyle ün bırakmıştır. Emevî siyasetine karşı geldiği için genç yaşta zehirletilerek öldürülür. Sarayın lüksünü devlet hazinesine bırakması, köleleri azat etmesi, sıradan biri gibi yaşaması, hutbelerde sadece halifeler için yapılan duayı halk için okunan umumi duaya çevirmesi vb. icraatlarıyla Emevîlerin şaşalı uygulamalarına son verir.