İran’da İran’a bakmak

Kültürler arası iletişim kurmak adına davet edildiğimiz İran’da, geçtiğimiz hafta; SÖZCÜ, CNN Türk, Hürriyet ve Hürriyet Daily News’ten dört gazeteci kadın olarak bize hazırlanan program...

Kültürler arası iletişim kurmak adına davet edildiğimiz İran’da, geçtiğimiz hafta; SÖZCÜ, CNN Türk, Hürriyet ve Hürriyet Daily News’ten dört gazeteci kadın olarak bize hazırlanan program çerçevesinde görüşmeler yaptık. Bu bir ilkti, kadın gazeteciler bir araya getirilmişti. Altı gün süren bu temaslarda, kadın kuruluşları, iletişim ve kültür işleri, Fars Haber Ajansı, Meclis, Dışişleri Bakanlığı, Royan Bilim Araştırma Enstitüsü ziyaret yerlerimizdendi.
Hatırlatmakta yarar var; İran, 1979 Devrimi’nden bu yana “Safevi Şia” anlayışı üzerinden “İslam Rejimi” ile yönetiliyor. Ancak gözlemim şu ki, on dört yıl önce gittiğim İran ile bugünkü İran farklı. Hükümetin, kısıtlayıcı düzenlemelerde geri attığı adımlardan söz etmek mümkün. En başta, toplum üzerinde, Suudi Arabistan usulü bir baskının olduğunu söylemek zor. Tahran sokaklarının verdiği ilk izlenim, alttan gelen dip dalganın ne derece güçlü olduğu…

İRAN’DA KADIN OLMAK

Toplumsal düzeyde yaşanan hayat tarzıyla, kurumsal İslam eksenli devletin yansıtmaya çalıştığı yaşam tarzının birbiriyle uyumu, doğrusu tartışılır.
Resmi makamlarda görev yapan kadınların kıyafetleri, rejimin istediği kıyafet (çadır/çarşaf) olsa da sokaklarda gördüğümüz kadın kıyafetlerindeki serbestiyet dikkat çekici. Hangisi reel, hangisi değil sorusunu burada sormak gerekir. Zira devletin yansıtmak istediği toplumsal görüntü ile yaşamda var olan sosyal gerçeklik gözle görülür farklılıklar gösteriyor. Kadınlar, sokaklarda saçlarını örtme biçimleri ile ilgili uyarıları hâlâ alıyorlar lakin otuz beş yıldır bu dayatmaların işe yaramadığı ve ters sonuçlar doğurduğu ortada. Röfleli boyalı saçlar, önden ve arkadan görünmekte.
Caddeler, araba kullanan kadınlarla dolu. Bakımlı, dünya trendlerini takip eden gençler ve kadınlar her yerde… Resimde, müzikte, tiyatroda, sinemada hayat devam ediyor.
Üniversitelerde kız öğrenci sayısı erkeklere göre fazla; iş hayatında etkin olmak için mücadele içindeler. Kadının evlendikten sonra soyadı değişmiyor.
Kadın Rehabilitasyon ve destek kurumunun, kadını güçlendirme faaliyetleri var; el sanatları ağırlıklı kurslar veriliyor, ürünlerini satacak pazarlar oluşturuluyor.
Otobüslerde arka koltuklarda oturmaya zorlanıyorlar; kadınların bu isteğe de itirazları var.
Mecliste, sadece 17 milletvekili kadın var. 10 bin hâkimden 870’inin kadın olduğu söylendi.
Kadınlara şarkı-türkü söylemek yasak; statlara giremiyorlar. Bazı spor alanlarında yer alamıyorlar; almak isteyenler devletçe engelleniyor. Eşlerinin resmi izni olmaksızın, kadınlar yurtdışına çıkamıyor. Ülkeye giren her kadın, gayrimüslim olsa da başını örtmek zorunda…

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Alimin uykusu cahilin ibadetinden daha üstündür! 27 Kasım 2023 | 377 Okunma Bir toplumun DNA testi: ENFLASYON... 20 Kasım 2023 | 256 Okunma Bugün ölen adaletti 13 Kasım 2023 | 319 Okunma Ülkeler ahlaksızlıktan çöker! 06 Kasım 2023 | 192 Okunma Ne mutlu Türk’üm diyene! 30 Ekim 2023 | 195 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar