İnanç hem aydınlatmalı hem ısıtmalı
Geçen haftaki yazımda, anlam yolcuğunda tahkikin önemine dikkat çekmiştim. Bir dostum, arayarak, “peki, neyle oluşturacağız bu tahkiki; geleneksel söylemin içinde kalarak tahkik söz konusu olabilir mi?”...
Geçen haftaki yazımda, anlam yolcuğunda tahkikin önemine dikkat çekmiştim. Bir dostum, arayarak, “peki, neyle oluşturacağız bu tahkiki; geleneksel söylemin içinde kalarak tahkik söz konusu olabilir mi?” dedi.
Araştırmaya/kavramaya dayalı öğrenmeye tahkik diyoruz. Türk âlimi Mâturîdî ‘bilginin zıddı cehalettir, imanın zıddı inkârdır’ der ve bilgi ile iman eşitlemesini doğru bulmaz. Ancak aynı Mâturidî, taklidi imanın (ki pek çok kelamcı) sıhhatini de tartışır. Taklidi imanı tahkiki imana çevirecek akıldır. Akıl bunu enfüsî (içsel, ontolojik) ve âfâkî (dışsal, akli, ilmi, fenni)...