Felsefenin zamanı zamanın felsefesi

İnsanı türler içinde ayrıcalıklı kılan sadece akıl sahibi ve düşünen bir varlık olması değildir. Onu nevi şahsına münhasır kılan, düşünmek üzerine düşünen bir varlık olması değildir.

Sadece ağacı, havayı, taşı, toprağı, ateşi, suyu düşünmekle kalmaz; bunların ne olduğu üzerine ortaya konulan düşünceler üzerine de düşünmüştür. Düşünmekle de yetinmemiş, yaklaşık son beş bin yıldır bu düşünce birikiminin bir kısmını yazıya dökerek, yani kendi zihni ve hafızası dışında başka bir dış belleğe kaydederek, gelecek nesillere, söze bağlı kalmaksızın, semboller aracılığı ile aktarmayı bilmiştir. Felsefenin doğuşu, özellikle de alfabelerin gelişimi ile bu düşünme, kayıt düşme ve aktarma çabasının nihai bir sonucudur. Konuşarak ortaya konulan öz ancak yazıya döküldüğünde asırları aşan bir değere sahip olur. İnsanın varoluşu üzerine duyduğu kaygı ve merakları da bu var olma çabası içinde, yüzyılları...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Alimin uykusu cahilin ibadetinden daha üstündür! 27 Kasım 2023 | 367 Okunma Bir toplumun DNA testi: ENFLASYON... 20 Kasım 2023 | 254 Okunma Bugün ölen adaletti 13 Kasım 2023 | 318 Okunma Ülkeler ahlaksızlıktan çöker! 06 Kasım 2023 | 187 Okunma Ne mutlu Türk’üm diyene! 30 Ekim 2023 | 189 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar