Estetiksiz dindarlık!
Uyuş(turul)muş bir İslam coğrafyası ile karşı karşıyayız.İktidarlarını cehalet ve zorbalık üzerine inşa...
Uyuş(turul)muş bir İslam coğrafyası ile karşı karşıyayız.
İktidarlarını cehalet ve zorbalık üzerine inşa etmiş arsız hanedanlar ya da hanedan özentisi hükümetler tüm İslam coğrafyasında hâkim.
Yüzlerce koruma eşliğinde gezen bu yönetici taifeleri için vatandaşın değeriyse bir hiç.
Örnek mi istersiniz:
Gelişmiş ülkelerde de deprem olur, ölüm ve yıkılan ev sayısı Müslüman ülkelerle kıyaslandığında son derece düşüktür.
Avrupa ülkelerinde maden ve iş kazaları yok denecek kadar azdır; bizde ise ocaklar ve inşaatlar her yıl yüzlerce işçiye mezar olur.
Trafik kazalarında kaybettiğimiz insan sayısı Avrupa ile mukayese götürmez.
Her yıl tekrarlanan hac ibadetinde ezilen-ölen kişilerin sayısı ise belirsizdir.
Belirsizdir, çünkü toplu ölümlerin haricinde, mesela Hacer-ül Esved’e (Kara Taş) el süreyim derken ya da tavaf esnasında, sıkışma-ezilme tehlikesi geçiren, o anda veya sonrasında ölenler de az değildir.
Yine hac ve umre ziyaretlerini yapanlardan bir kısmının virütik hastalıklarla memleketlerine döndükleri de bilinir.
Ülkelere göre yaşam kalitesi sıralamasına bakalım:
İlk otuzda bir tane İslam ülkesi yok!
Türkiye, seksen ülke arasında elli birinci!