Eleştirmeyelim, öyle mi!..
“İslam dünyasına ve dindar camiaya yönelik eleştirilerde bulunuyorsun; bardağın dolu tarafına bak, güzel şeyler de...
“İslam dünyasına ve dindar camiaya yönelik eleştirilerde bulunuyorsun; bardağın dolu tarafına bak, güzel şeyler de göreceksin; eleştirme, ne yapılması gerekiyorsa onu söyle” gibi tenkitler alıyorum.
Bu insanlar arasında hürmet ettiğim kişiler de var.
Ülkemizin verdiği fotoğrafta; akan kanı, zulmü, haksızlığı, hukuksuzluğu ve her gün susturulmaya çalışılan basını görmeyip, muhalif olanlara en iyi ifadeyle “Bardağın dolu tarafını görmüyorsun“ demek; hele hele yalanla, iftirayla, hakaretle, küfürle, tehditle farklı düşünenleri bertaraf etmeye çalışmak, bir akıl tutulması değil de nedir?
İtiraf geleneğinin olmayışı ve yapılan her tenkidin özellikle siyasi sahada fitne olarak algılanması, dindar siyasal zihniyeti eleştirilere karşı dirençli kılıyor olsa gerek.
Oysa eleştiri, yenilenmenin ve gelişmenin olmazsa olmaz koşuludur.
YOL, METRO YAPMAK BAŞARI MI?
İktidarın yaptığı yol, metro, cami, eğitim, sağlık vb. hizmetleri başarı olarak görmek siyasilerin ve hükümetin görev tanımlarını bilmemek demektir.
İktidarın asli görevlerini propaganda aracı olarak kullanması nasıl yanlış bir tutumsa başarıyı bu icraatlarda aramak da aynı şekilde yanlıştır.