Dinler toplumsal sözleşme üretebilir mi?

Sık sık vurguladığımız üzere aynı kaynaktan beslenseler de kültürden kültüre değişen dini anlayış farklılıkları bilinen bir gerçektir. Kişi içinde bulunduğu dini-mezhebi nasıl tek doğru olarak görürse, öteki de kendi inanç sistemini aynı şekilde görür. “Efendim ama din diyor ki…” diye söze başlayanlar, bagajlarında var olan ön yargıları/şartlanmışlıkları unutuverirler.

Dinler, iman-ibadet-ahlak temelinde değil de, muâmelat-ukûbat-siyaset çerçevesi içinde ele alındığında, asırların birikimi de devreye girer ve ortaya karmaşık bir yapı çıkar. Kur’an zemininde örneklendirelim; ‘ulu’l-emr’ kavramı Şia’da Hz. Ali ile başlayan, Hasan, Hüseyin ve Zeynel Abidin ile devam eden 12 imam ruhani otoritesi olarak yorumlanırken, Sünnilikte yöneticilerdir. Klasik doktrinde ‘ulu’l-emr’in; sahabe, muhacir, ensar, dört halife, yalnızca Ebu Bekir ve Ömer, ilim ehli, fakihler, tarikat önderleri vb. olduğuna dair çok çeşitli görüşler de vardır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Alimin uykusu cahilin ibadetinden daha üstündür! 27 Kasım 2023 | 367 Okunma Bir toplumun DNA testi: ENFLASYON... 20 Kasım 2023 | 254 Okunma Bugün ölen adaletti 13 Kasım 2023 | 316 Okunma Ülkeler ahlaksızlıktan çöker! 06 Kasım 2023 | 187 Okunma Ne mutlu Türk’üm diyene! 30 Ekim 2023 | 189 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar