Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi ve bugün...
Geçen haftaki yazımızda Türk milliyetçiliğini; bir ırkın üstünlüğünden ziyade, Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı her bir ferdin iradesinin, millete yabancı iradelere...
Geçen haftaki yazımızda Türk milliyetçiliğini; bir ırkın üstünlüğünden ziyade, Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı her bir ferdin iradesinin, millete yabancı iradelere olan üstünlüğü olarak tanımladık. Bu tanım çerçevesinde milliyetçiliğin özü, fertlerin iradesini, milletinin lehine kararlar vermek için kullanması olarak değerlendirilebilir. Ancak bu noktada fertlerin doğru bilgilerle doğru amaçlara yönelmiş olmaları şartı gerekir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi buraya dayanmaktadır. Doğru amaçlar millet şuuruyla kazanılacakken, doğru bilgi bilimin ışığında elde edilecektir. Doğru bilgiye ilim ve irfan ile ulaşılacağını aklını yitirmemiş herkes kabul eder. Mesele millet bilincinin ne olduğu veya gerekli olup olmadığıdır.
Günümüzde teknoloji vasıtasıyla dünyanın her bir coğrafyasında bulunan tüm kültürler sürekli bir etkileşim halindedirler. Bu etkileşim doğal olarak veya kimi zaman asimilasyon politikalarıyla bazı kültürlerin baskın hale gelerek diğerlerini dönüştürmesine olanak tanır. Kültürünüzü asimile olmaktan kurtaracak iki inhibitör vardır: Din ve millet bilinci. Sağ muhafazakâr yani korumacı ideolojiler bu iki kavramı sıklıkla kullanır....