Kara Ekim

“Gökleri bezeyen ay inip geldi, (Osman Bey’in) göğsüne yaslandı, gövdesine karıştı… Ayın gömüldüğü yerde bir fidan belirdi, yeşerip büyüdü, göklere dal budak saldı....

“Gökleri bezeyen ay inip geldi, (Osman Bey’in) göğsüne yaslandı, gövdesine karıştı… Ayın gömüldüğü yerde bir fidan belirdi, yeşerip büyüdü, göklere dal budak saldı. Toprağın, denizlerin yüzünü kapladı. Kaf dağlarının ve de Toros dağlarının ve de Atlas dağlarının ve Hosma dağlarının doruklarını gölgesine aldı. Fırat ırmağını, Dicle’yi, mübarek Nil’i, Frenk içindeki coşkun Tuna’yı kavradı. Uçsuz bucaksız çöller, bozkırlar, çayırlı çemenli ovalar, sahralar, yedi denizler ve de ağaç denizinden nişan verir derin ormanlar, uzakların parlak gümüş kubbeli göke baş çekmiş kuleli, Firavun çağından kalma nice nice anıtlı kentler geldi, hep bu ağacın altına sokuldu…”

Kemal Tahir, “Devlet Ana” isimli başyapıtında, Şeyh Edebali’nin rüyasını Yunus Emre’nin dilinden böyle anlatmıştı…

Selçuklu Devleti yıkılmış, Anadolu beyliklere bölünmüştü. 1299 yılında, Söğüt’te, Osman Bey’in gövdesinden çıkan fidan, Anadolu’yu, Rumeli’yi, Balkanlar’ı, Avrupa’yı, Hicaz, Yemen, Asir, Sina, Mısır, Kuzey Afrika ve Afrika içlerini; Batum’dan Viyana’ya, San’a’dan Akyar’a, Mekke, Medine, Kudüs, Kahire, Saraybosna, Belgrad ve daha nice şehri gölgesine alan bir çınara dönüşmüş, üç kıtada hüküm süren İstanbul merkezli bir cihan imparatorluğu olmuştu.

Koca çınar, 1402’de, kendisi de bir Türk olan Emir Timur’un işgalini ve 11 yıllık fetret dönemini atlatabilmişti. Ne var ki, 1699 Karlofça Antlaşması sonrası çınarı içerden kurtlar kemirmeye, dışardan hasımları baltalamaya başlamıştı.

Osmanlı Devleti 1914 yılında 1. Dünya Savaşı’na girdi. Başka seçeneği de yoktu. Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye’yi artık tarih sahnesinden silmek için güçlü bir Haçlı ittifakı oluşturulmuştu. 4 yıl süren savaşta Osmanlı Ordusu her cephede kahramanca savaştı. Çanakkale’de, Kut-ül Amare’de zaferler kazanıldı. Kars, Ardahan, Batum yeniden alındı. Kafkas İslam Ordusu destan yazdı. Ancak, 19 Eylül 1919’de, İngilizlerin 3. Gazze saldırısı çok şiddetli oldu. Ordumuz, Filistin ve Irak’tan hızla çekilmeye başladı. Bulgaristan’ın yenilmesiyle İstanbul’un işgaline giden yol açıldı.

100 yıl önceki, 1918 yılının Ekim ayı, Osmanlı Cihan Devleti’nin ve hatta Türk tarihinin en talihsiz, en hazin, en kara Ekim ayı oldu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Doku uyuşmazlığı 22 Nisan 2024 | 3.575 Okunma Nazlı seçmen günlerinde siyaset 19 Nisan 2024 | 1.701 Okunma Ne yapmalı? 15 Nisan 2024 | 616 Okunma Gazze’de bayram sabahı 12 Nisan 2024 | 79 Okunma Kaybetme korkusuyla kaybetmek 08 Nisan 2024 | 773 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar