Tükürdüğünü yaladı. İyi oldu!..

Önceki gün Moskova’da Türkiye, İran ve Rusya dışişleri ve savunma bakanlarının katıldığı bir toplantı yapıldı. Suriye’nin geleceğini belirleyecek kararların...

Önceki gün Moskova’da Türkiye, İran ve Rusya dışişleri ve savunma bakanlarının katıldığı bir toplantı yapıldı. Suriye’nin geleceğini belirleyecek kararların alındığı, ABD’nin yer almadığı çok önemli bir toplantıydı. 
Toplantı, Büyükelçi Karlov suikastının gölgesinde kaldı. Medyada önemi kadar geniş ve derinlemesine değerlendirilmedi. Oysa günlerce konuşulması, yazılması, yorumlanması gereken bir toplantıydı. 
Bu değerlendirme ve yorumlamaları uzmanları yapsın. 
Ama uzman olmayan ben, “Türkiye’nin son yıllardaki Suriye politikası tümüyle çöpe atıldı; dahası Türkiye’nin bugüne kadarki dış politikası da çok köklü bir değişime uğradı” denmesi gerektiği kanısındayım. 
Toplantının sonunda “Moskova Bildirisi” diye adlandırılan ve üç ülkenin mutabık kaldığının altının birkaç kez çizildiği bir açıklamadan kilit bir paragraf aktaracağım: 
“Rusya, İran ve Türkiye, Suriye hükümeti ile muhalefeti arasında barış anlaşmasına varılması için çalışmaya ve bu anlaşmaya garantörlük etmeye hazır. Üç ülke, Suriye’de önceliğin Esad hükümetini devirmek değil, terörle mücadele olduğunda mutabık.” 
Şimdi de üç hafta kadar önce Türkiye’nin Suriye politikasının mimarı Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından yine kilit bir paragrafı hatırlatacağım: 
“Biz sabır, sabır, sabır dedik, en sonunda dayanamadık ve Suriye’ye Özgür Suriye Ordusu ile beraber girmek zorunda kaldık. Niçin girdik? ..... Devlet terörü estiren zalim Esed’in hükümdarlığına son vermek için biz oraya girdik, başka bir şey için değil.” 
Art arda aktardığım iki paragraf birbiriyle taban tabana zıt. 
Diplomasi dilinde bu çapta bir çelişkiye, böylesi bir keskin dönüşe ne denir bilemem. Onu da uzmanlara bırakayım. Ancak benim dilimde (sanırım sizin de dilinizde) buna bal gibi “tükürdüğünü yalamak” denir. 
Bitmedi... 
Bir hatırlatma daha. 
Altı ay önce, 21 Haziran 2016’daTayyip Erdoğan, Suriye’de kol gezen örgütlerle ilgili yüksek fikirlerini açıklarken şöyle buyurdu: 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Eyvah, yaşasın, ben yine gidiyorum 09 Eylül 2018 | 4.823 Okunma 25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018 | 3.355 Okunma (Siyasal) İslam ve demokrasi 15 Ağustos 2018 | 6.318 Okunma Hem İslam hem demokrasi mi, ya İslam ya demokrasi mi? 13 Ağustos 2018 | 8.223 Okunma Garo Paylan’la imam olmamak için... 12 Ağustos 2018 | 3.771 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar