Mermiyi kalem kılmak

Bu yazının başlığı “Kolombiya Dersleri” de olabilirdi. Ben “Mermiyi kalem kılmak”ta karar kıldım. Bu yazı Kolombiya’dan söz edecek. Etmeye değer. 70 yıllık bir şiddet döneminin ve 50...

Bu yazının başlığı “Kolombiya Dersleri” de olabilirdi. Ben “Mermiyi kalem kılmak”ta karar kıldım. 
Bu yazı Kolombiya’dan söz edecek. Etmeye değer. 70 yıllık bir şiddet döneminin ve 50 yıllık bir savaşın sonlandırılması sanırım ülkemiz için de anlam ve önem taşısa gerek. 
“70 yıllık şiddet ve 50 yıllık savaş” nitelemesi benim değil, Kolombiya Devlet BaşkanıJuan Manuel Santos’un. Önceki gün Kolombiya’nın Karayip Denizi kıyısındaki kenti Cartagena’da imzalanan barış anlaşması sırasında söyledi: 
“…Burada sadece 50 yıllık bir savaşa değil, 70 yıllık şiddet politikasına son veriyoruz. 
Bu anlaşmayla savaştan bıkan Kolombiya’da başka savaş istemiyoruz. Yoksulluğun doğurduğu gerilla yerine bu topraklarda yeni bir şans doğuyor artık…” 
70 yıllık şiddetin ilk 20 yılı tek taraflı, yani Kolombiya’nın büyük toprak sahiplerinin ve dış ticareti elinde tutan kapitalist sınıfın yönettiği devletin yoksul, çok yoksul köylü kitleleri üstünde uyguladığı şiddet demek. 
O şiddet 50 yıl önce FARC kısaltmasıyla tanıdığımız “Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri” adlı Marksist gerilla hareketini doğurdu. 
Barış anlaşması imzalanırken konuşan FARC lideri Timo Jimenez vurguladı: 
“Biz asla kapitalizme karşı mücadeleden, sosyalizmden vazgeçmiyoruz. Sadece artık bu mücadeleyi şiddet kullanmadan sürdüreceğiz.” 
Barışa giden süreci yerinde izleyen arkadaşım, meslektaşım Metin Yeğin o yürek kabartan töreni GazeteDuvar’da şöyle özetledi: 
“O gece, her yer beyaz, her yer barışrengiydi ve bu yıl Nobel Barış Ödülü sahipleri bence Santos ve Jimanez…” 
Şimdi 2 Ekim’de Barış Anlaşması halkoyuna sunulacak. Yüzde 65’lik bir “sievet” oyu bekleniyor.

***

Evet, bu yazının başlığı “Kolombiya Dersleri” de olabilirdi. Ancak Kolombiya ile Türkiye arasında birebir bir benzerlikten, varılan Barış Anlaşması’ndan çıkarılacak birebir bir dersten söz etmiyorum. 
Kolombiya’da devlet başkanı Santos, siyasal literatürdeki terimiyle tam bir liberal. Ülkenin köklü ve varsıl bir ailesinden geliyor. Yani FARC gerillalarının dağdan ovaya inip siyasete giriştiklerinde izleyecekleri Marksist çizgi, onun için zararlı (hatta düşman) bir çizgi. Nitekim barış anlaşmasına giden süreçte Kolombiya halkını ikna etmek için kurduğu cümle, onun barışa nasıl baktığının da yansıması: 
“Unutmayın ki”, dedi Santos, “savaş barıştan daha pahalıdır”… 
Barışa bu yaklaşım taa Özal’dan beri Türkiye’de Kürt sorununa bakan iktidar sahiplerinin yaklaşımı ile şaşılası benzerlikler gösteriyor. AKP tepelerinin siyaseti bezirgân refleksleri ile yürütmeleri ve serbest piyasa ekonomisine sımsıkı bağlanmışlıkları bir örnek… 
Demek ki neoliberal politikaları benimsemiş bir siyasetçi de 50 yıllık bir savaşa son verecek adımları atabiliyor, barış masasını devirmektense o masada Barış Anlaşması’na imzayı basabiliyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Eyvah, yaşasın, ben yine gidiyorum 09 Eylül 2018 | 4.823 Okunma 25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018 | 3.355 Okunma (Siyasal) İslam ve demokrasi 15 Ağustos 2018 | 6.318 Okunma Hem İslam hem demokrasi mi, ya İslam ya demokrasi mi? 13 Ağustos 2018 | 8.223 Okunma Garo Paylan’la imam olmamak için... 12 Ağustos 2018 | 3.771 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar