İstanbul Başsavcısııııııı!.. Cumhuriyet Başsavcısııııı!..

Sayın “baş” savcılar, Yazının başlığı sizi şaşırtmasın. Hele hele dalga geçtiğim gibi bir algıya asla yol açmasın. Ben sadece sesimi (sesimizi) duyurmak için...

Sayın “baş” savcılar, Yazının başlığı sizi şaşırtmasın. Hele hele dalga geçtiğim gibi bir algıya asla yol açmasın. 
Ben sadece sesimi (sesimizi) duyurmak için bağırmak, hatta haykırmak istediğimi belirtmek istedim. 
Umarım yazı gözlerinize, sesim de kulaklarınıza ulaşır. 
Bu yazı bir şikâyetnamedir. Belki sizlere değil HSYK’ye yazmam gerekirdi. Ama onlara daha önce yazdım; en ufak bir yankı, tepki ve sonuç gelmedi. 
Şimdi bir de size başvuruyorum. 
Evet, bu bir gazete yazısı değil harbiden bir şikâyetnamedir. 
Biz Cumhuriyet gazetesinde çalışan 12 gazeteciyiz. İçimizden 10’u tutuklu; ben ve bir arkadaşım daha da tutuksuz şüphelileriz. Sanıklığa terfi edebilmemiz için iddianamenin yazılması ve bizlerin yargıçların karşısına çıkarılmamız gerekiyor. Yani şimdilik siz yargı erki mensuplarının dilinde “şüpheli”yiz. 
Soruşturmayı başlatan ve yürüten savcının bizden neden şüphelendiğini bilmiyoruz. Savcılıkta ifademiz alınırken sorulan sorulardan bunu anlamaya çalıştık ama nafile. Ya saçma sapan, yalan yanlış bilgilere dayanan sorular soruldu ya da “savcının tanığı” olup orada Cumhuriyet gazetesi ve bizler hakkında ahlaksızca yalanlar sıralayanların anlattıklarından sorular çıkarılmaya çalışıldı. 
Saçma ya da yalan yanlış bilgilere dayanan soruları geçiyorum. “Savcının tanıkları”nın anlattıkları ise “Bunlar Cumhuriyet’in çizgisini değiştirdiler” gibi kendi ideolojik saplantılarından ibaret. 
Savcılık ifademiz sırasında “Peki ama bir gazetenin çizgisinin ne olacağını savcıya mı soracaktık” gibi ya da “Ne yani, eğer o çizgi değiştirilecek olursa savcılıktan izin mi alacağız” gibi dilimizin ucuna gelen karşı soruları savcıya yöneltmedik. Bunu mahkeme aşamasına bıraktık. 
Tutukluluk kararı verecek sulh ceza hâkimliğinde böyle sorular da sorulmadı. Hatta soru bile sorulmadı. 10’umuz tutuklandı, ikimiz (biri ben) tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldık. 
Bunları büyük olasılıkla biliyorsunuz. Epey yazıldı çizildi, konuşuldu. Ben sadece şikâyetnamemi temellendirmek için bir hatırlatma yapmayı amaçladım.

***

Sayın “baş” savcılar, 
Bütün bu hukuk tuhaflıklarını bize yaşatan savcı ortada toplanacak yeni kanıt olmamasına, iddianameye konabilecek herhangi bir gelişme de yokken inatla, ısrarla iddianamesini yazmıyor. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Eyvah, yaşasın, ben yine gidiyorum 09 Eylül 2018 | 4.827 Okunma 25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018 | 3.356 Okunma (Siyasal) İslam ve demokrasi 15 Ağustos 2018 | 6.319 Okunma Hem İslam hem demokrasi mi, ya İslam ya demokrasi mi? 13 Ağustos 2018 | 8.225 Okunma Garo Paylan’la imam olmamak için... 12 Ağustos 2018 | 3.774 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar