IŞİD içimizde...

Önce adından başlayalım: IŞİD. Açılımı: Irak Şam İslam Devleti. Öyle DAEŞ, DAİŞ filan değil. Yabancı dil yetkinliğini “van minüt”le kanıtlamış zat...

Önce adından başlayalım: IŞİD. Açılımı: Irak Şam İslam Devleti. Öyle DAEŞ, DAİŞ filan değil. 
Yabancı dil yetkinliğini “van minüt”le kanıtlamış zat, IŞİD denince içinde İslam sözcüğü geçiyor diye rahatsız oldu ve Arapça adının kısaltılmışını yeğledi: DAİŞ. Oradaki “İ” de İslam sözcüğüne karşılık geldiğinden, sonunda anlamsız bir harf yığınında karar kılındı: DAEŞ... 
IŞİD’in kendisi de adını kısalttı. Irak ve Suriye toprakları ile yetinmeye niyeti olmadığını, hedef büyüttüğünü ilan etmecesine İD kısaltmasını tercih etti. Açılımı: İslam Devleti... 
IŞİD üstüne bir yazıya onun adından başlamanın bir anlamı ve önemi var. 
IŞİD başlangıçta, Saddam döneminde iktidarın bütün olanaklarından yararlanabilen Irak’taki azınlık dinsel küme Sünnilerin, Saddam’ın idamıyla noktalanan Amerikan işgal sürecinin sonunda iktidarı yitirmenin öfkesi, kini ve çaresizliği ile bir araya gelen Sünni aşiretlerin, Saddam’ın seçkin savaş birliklerinin komutanları yönetiminde Irak’taki Şii yönetime bir başkaldırı hareketiydi.
Öyle kalmadı. Arap Baharı’nın yarattığı kargaşayı fırsat bilip yeryüzündeki hemen bütün İslamcı terör örgütlerinin aktığı Suriye’de kendine iyi bir avlak buldu. Irak’ın en zengin petrol yataklarından Musul’u ele geçirdikten sonra Suriye’ye uzandı ve adı da IŞİD oldu. Buradaki Şam sözcüğü Suriye’nin başkenti Şam’ı değil, Suriye topraklarının özellikle Sünni Arapların yaşadığı kesimlerini ifade ediyor. 
Hilafeti yeniden canlandırma, devletin başında Müslüman bir emir bulunmayan bütün ülkeleri taguti (şeytani, İslam düşmanı) ilan etme, vahşi ve kör bir şiddeti Müslüman olmanın bir koşulu gibi benimseme sadece IŞİD’i tanımlayan eylemler olmakla kalmıyor, dünyadaki bütün İslami şiddet örgütleri, “cihatçı”lığı reddedilmez bir İslami eylem olarak kutsayan birey ve çevreler için bir çekim merkezi haline getiriyor. 
Anlamlı bir örnek: Taliban gibi İslami terörünün simgesi olmuş bir örgütlenme Afganistan’da IŞİD’i kuran rakip örgütlenme karşısında sürekli geriliyor. Üstelik hem ideolojik, hem siyasal hem de askeri anlamda... 
Düne kadar İslami terör hareketi denince akla gelen belli başlı örgütler, El Kaide, Nusra, Boko Haram vb. gibi örgütler, tabanlarını hızla IŞİD’e kaptırıyor ve askeri ve siyasal bağlamda silinmeye giden bir süreç yaşıyorlar.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Eyvah, yaşasın, ben yine gidiyorum 09 Eylül 2018 | 4.827 Okunma 25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018 | 3.355 Okunma (Siyasal) İslam ve demokrasi 15 Ağustos 2018 | 6.318 Okunma Hem İslam hem demokrasi mi, ya İslam ya demokrasi mi? 13 Ağustos 2018 | 8.223 Okunma Garo Paylan’la imam olmamak için... 12 Ağustos 2018 | 3.773 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar