Gööööz... Gööööz... Göztepe!..

Bu yazının başlığı “Kiralık taraftar yuvaya dönüyor” da olabilirdi. Bilen biliyor, epeydir Beşiktaş’ta “kiralık taraftar” olarak yer alıyordum. Ama her defasında da “Ancak bonservisim...

Bu yazının başlığı “Kiralık taraftar yuvaya dönüyor” da olabilirdi. Bilen biliyor, epeydir Beşiktaş’ta “kiralık taraftar” olarak yer alıyordum. Ama her defasında da “Ancak bonservisim Göztepe’de” diye ekliyordum.
“Hem Göztepeli, hem Beşiktaşlı olsaydın” demeyin; olmazdı. Ben, bugüne dek Göztepeli olup da bir İstanbul takımını da tutan birine rastlamadım. Varsa ya da sonradan böyle berbat âdetler çıktıysa, benim gözümde beş para etmezler. Kimse gücenmesin ama benim çocukluğumda “Hem Karşıyakalıyım hem de Fenerbahçeli” ya da “Altaylıyım ama Beşiktaşı da tutuyorum” diyenler olurdu ve biz Konak’tan Üçkuyular’a uzanan kıyının çocukları bunu anlayamazdık.
Mahalleye yeni taşınan memur çocukları arasında bizim zorumuzla Göztepeli olup bir yandan da –mesela- Galatasaraylı olduğunu söyleyenler çıkardı. Biz, biz bize kaldığımızda “Yalan söylüyor, Göztepeli filan değil bu” diye homurdanırdık. Öyle ya, bir Göztepeli bir başka takım daha tutar mı, öyle saçmalık olur mu?
İşte o yüzden hem Göztepe, hem Beşiktaş olmazdı. İşte o yüzden Beşiktaş’a “kiralık taraftar” kontenjanından yazıldım. Nitekim çArşı tayfasından birkaç tanıdık da bunu, Kazan’da bana bira ısmarlayarak ıslattılar ve kiralık taraftarlığımı da kabul ettiler.
Peki niye?
Niyesi basit. Benim Göztepe 14 yıl önce top koşturduğu 1. Lig’den düştü ve düşüş mermi hızıyla sürdü. Olacak şey mi, Göztepe amatör kümeye kadar indi. İstanbul’da yaşayan, çalışan bana da tribüne kurulup “Gööööz... Gööööz... Göztepe” diye kükremek hem haram, hem hayal oldu.
Ancak bu hasret geçtiğimiz pazar bitti. Bir başka safkan Egeli arkadaşımızı, Mustafa Denizli’yi biraz üzdük ama futbolun kaçınılmaz sonuçları bunlar.
Evet, Göztepe olması gereken lige geldi. Benim de kiralık taraftarlığım sona erdi. Sevgili Beşiktaş için bundan sonra yapabileceğim Göztepe - Beşiktaş maçlarında stada gitmemekle sınırlı kalacak. Bir de Fenerbahçe ve Galatasaray maçlarında yerim “çArşı” tribünü olacak...

***

Daha şimdiden burada ilan edeyim: Alçakgönüllüyüz. 2017-2018 futbol mevsiminde şampiyonluk hedeflemiyoruz. Avrupa kupalarından birine katılacak bir sıralamada yerimizi alacağız. Ama ondan sonraki futbol mevsiminde ve mevsimlerinde...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Eyvah, yaşasın, ben yine gidiyorum 09 Eylül 2018 | 4.827 Okunma 25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018 | 3.355 Okunma (Siyasal) İslam ve demokrasi 15 Ağustos 2018 | 6.318 Okunma Hem İslam hem demokrasi mi, ya İslam ya demokrasi mi? 13 Ağustos 2018 | 8.224 Okunma Garo Paylan’la imam olmamak için... 12 Ağustos 2018 | 3.773 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar