AKP bir karar ver: Trump mı, Putin mi?

AKP iktidarının karman çorman, allak bullak, yönsüz, yönelimsiz, ilkesiz, bazen kırmızı görmüş boğaya, bazen süt dökmüş kediye benzeyen, ya “zik” yapan, ya “zak” yapan...

AKP iktidarının karman çorman, allak bullak, yönsüz, yönelimsiz, ilkesiz, bazen kırmızı görmüş boğaya, bazen süt dökmüş kediye benzeyen, ya “zik” yapan, ya “zak” yapan ve bir türlü dümdüz ilerlemeyi beceremeyen dış politikası üstüne derinlikli bir analiz yapmamı beklemiyorsunuz değil mi? 
Ben haddimi bilirim. Bu mesleğin her dalına bulaştım ama dış haberler servisine hiç uğramadım. Uğramaya da niyetim yok. 
Ama siz de farkındasınız, Türkiye’nin dış politikası ile iç politikası birbirinin içine geçti. “Zaten iç içe olmaları gerekir. Bir ülkenin dış politikası ile iç politikası birbirinden ayrılabilir mi” diye itiraz etmeyin. Ben iç içe geçti derken uyumlu bir iç içelikten söz etmiyorum. Dilerseniz iç içe yerine bulamaç, aşure filan gibi sözcükler yerleştirin... 
Ve bu duruma şaşmayın. Türkiye’nin her türlü politikasının (politika?) derin bir diplomasi deneyimiyle yuğrulmuş, demokrasi kültürü çok gelişmiş, uluslararası hukuk ilkelerinin ve insanlığın evrensel değerlerinin ulaştığı düzeyi tam anlamıyla içselleştirmiş bir zat tarafından belirlendiğini unutmayın. (Durup dururken niye gülümsediniz şimdi siz? Neyse...) 
O zaman da kaçınılmaz olarak bazen Şam’da Emevi Camii’nde namaz kılma hedefine kilitlenilir, bazen “kardeşim Esed” denir, bazen de “Yıkacağım seni”... 
Bu koşullarda kimileri AKP organına dönüşmüş, kimileri bunu da aşıp “Reis organı” olmakta karar kılmış medya kurumlarının yiğitleri bir oraya, bir buraya savruluyorlar. 
Bir gün önce Putin’i bağırlarına basıp, Avrupa Birliği’ne ana avrat düz gidip, Trump Amerikası için de “Yav şu Suriye Kürtleriyle iş bağlamaktan vazgeç, yoksa fena olacak” diye rica ile tehdit arası cümleler düzerken, ertesi gün Trump, Suriye rejiminin önemli bir askeri üssünü sabaha karşı bombalayıverince ve Rusya buna açıkça karşı çıkınca tükürdüklerini şapur şupur yalamak zorunda kalıyorlar. 
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden Rusya ve belki de Çin vetosu geleceği ve bu yüzden de Suriye’ye karşı yaptırım kararı çıkmayacağı anlaşılınca Trump “Benim bir marifet göstermem lazım. Dünya benim ABD devletinin direksiyonuna geçtiğimi artık anlasın” hesabıyla vur emri verdi ve ABD füzeleri Suriye’yi vurdu ya hem AKP organı medya, hem Reis organı medya anında Trump’ı övmeye ve Putin Rusya’sına saydırmaya başladılar...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Eyvah, yaşasın, ben yine gidiyorum 09 Eylül 2018 | 4.827 Okunma 25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018 | 3.356 Okunma (Siyasal) İslam ve demokrasi 15 Ağustos 2018 | 6.318 Okunma Hem İslam hem demokrasi mi, ya İslam ya demokrasi mi? 13 Ağustos 2018 | 8.225 Okunma Garo Paylan’la imam olmamak için... 12 Ağustos 2018 | 3.773 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar