Kaz Dağları’na değen ‘kadın eli’
Dilimizde ‘kadın eli değmiş’ diye bir tabir var ve genel olarak bir düzen, tertip kastediliyor kullanılırken. Hani muhabbet, neşe, huzur değil de temizlik. Nasıl ‘bekar evi’ deyince dağınık ve görece pis bir...
Dilimizde ‘kadın eli değmiş’ diye bir tabir var ve genel olarak bir düzen, tertip kastediliyor kullanılırken. Hani muhabbet, neşe, huzur değil de temizlik. Nasıl ‘bekar evi’ deyince dağınık ve görece pis bir ev ve tabii ki bekar erkek kastediliyorsa, ‘kadın eli değen’ eve de bir ‘vileda’ ışıltısı geliveriyor adeta. Övgü mü yergi mi belli değil.Benim bahsedeceğim ‘kadın eli’ ise Kaz Dağları’nın Batı ucunda, Ayvacık ilçesine bağlı, zeytinler, çamlar arasından kıvrıla kıvrıla ulaştığın Ahmetçe Köyü’ne değmiş ve değdiği yerde bir değişim başlatmış, oraya ruh getirmiş bir el. Mücevher tasarımcısı Dilara Karabay, 2005 yılında tamamen tesadüf eseri aldığı bu araziye bir arkadaşına verdiği 50. yaş partisi için gelmiş ve bir daha dönmemiş. Hayatta en sevdiği ve iyi bildiği şeylerden biri misafir ağırlamak olduğu için de bir butik otel açmayı düşünmüş. İsmini yeniden doğuşu simgeleyen zümrüdü anka kuşundan alan sekiz odalı (odaların her biri Simurg efsanesindeki kuşların adını taşıyor) Simurg Inn, beşinci yılında şimdi. Kendisini otelci değil ‘profesyonel ev sahibi’ olarak tanımlayan Dilara Karabay ve kızı Dila Demir, çoğu barınaklardan alınmış dünya güzeli köpekleri, ekip biçtikleri...