Gidişi de sıra dışı
Teorik olarak genelde herkesin katılacağı bir cümledir; “Zamanı gelince bırakmayı bilmeli”. Pek çok durum için geçerli. Yürümeyen, artık kimseye mutluluk vermeyen bir ilişki için de, emeklilik...
Teorik olarak genelde herkesin katılacağı bir cümledir; “Zamanı gelince bırakmayı bilmeli”. Pek çok durum için geçerli. Yürümeyen, artık kimseye mutluluk vermeyen bir ilişki için de, emeklilik için gün sayarak katlandığınız bir iş için de, size çoktandır sıkıntı veren hayatınız, şehriniz, çevreniz, ‘kariyeriniz’, her ne ise… Zamanı gelince bırakmak gerektiğini bilir, söyleriz de, o zaman bizim için gelmek bilmez bir türlü. Hele hele söz konusu olan bir kariyerse, güçse, ‘iktidarsa’… Hâlbuki anlatılanlar da hep bırakıp gidenlerin hikâyeleridir. “O koltuğa elli yıl ne de güzel oturdu hiç kalkmadı, kimselere kaptırmadı”nın anlatılacak cazip yanı yoktur. Âşık olduğu kadınla beraber olabilmek için tahttan kendi isteğiyle vazgeçen Prens Edward’ı biliriz ama mesela. Jacinda Ardern’i de bileceğiz.Görevinin altıncı yılına girerken başbakanlık görevinden istifa ettiğini açıklayan Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, İşçi Parti lideri olarak 37 yaşında göreve gelmişti. Dünyadaki en genç kadın hükümet başkanıydı. Pek çok açıdan umuttu, ‘sıra dışı’ bir liderdi ki politikada kabul gören ‘sıra’nın dışında yer almak başlı başına bir meziyet sayılır. Göreve geldiğinin ertesi yılında...