MGK’den ne çıkacak?

Ben bu satırları yazdığım saatlerde, Irak Kürdistan bölgesindeki bağımsızlık referandumunun olup olmayacağı hâlâ belli değildi. Daha birkaç gün öncesinde...

Ben bu satırları yazdığım saatlerde, Irak Kürdistan bölgesindeki bağımsızlık referandumunun olup olmayacağı hâlâ belli değildi. Daha birkaç gün öncesinde kadar “kararlı” gözüken KDP lideri Mesud Barzani, dünkü açıklamalarında Bağdat’la pazarlığa kapıyı aralamış gözüküyordu. 
Sanırım bunda en önemli etken, Bağdat ve Erbil arasında arabuluculuk yapan İngiltere ve ABD’nin taktik değiştirmesi oldu. Her millet gibi Kürtler de tehditkâr üsluptan hoşlanmaz. Şu zamana kadar Erbil’e giden Batılı temsilciler, “Referandumu yaparsanız şu olur, bu olur” diye aba altından sopa gösteriyordu. Şimdiyse tatlı dil ve referandumun ertelenmesi karşılığında mükâfatlar konuşuluyor. 
Dün konuştuğum bir Kürt yetkili, laf arasında “Erteleme ihtimali her zamankinden daha fazla...” cümlesini sarf ediverdi. Bakalım. 
Ben yine de eninde sonunda Irak Kürt bölgesinin bağımsız olacağını ve uzun vadede Ankara’yla sıcak ilişkileri olan bir Kürdistan bölgesinin Irak’tan daha iyi bir komşu olacağını düşünüyorum. Bu Türkiye için bir travma değil kendi bölgesel erişim hattını genişletmek için bir fırsattır. Bu konudaki görüşlerim değişmedi.
Ancak Kerkük gibi muvazaalı bölgelerin bu referanduma dahil edilmemesi lazımdı. Kürdistan Bölgesel Yönetimi bu anlamda aceleci davranmıştır. Olayı hem bölge ülkeleri hem de Irak siyaseti için daha çetrefil hale getiren de Kerkük meselesi.
Gel gör ki, Ankara da son yıllarda Bağdat’ı by-pass ederek Kerkük petrolünü almamış olsaydı, belki de Kerkük meselesi referandum kapsamında olmazdı. Bunu da bilen biliyor... 
Beni bu referandumda asıl ilgilendiren konu, bağımsızlık değil bölgemizdeki demokratikleşme noksanlığı ve bunun adeta kurumsallaşması. 
Dün Cale Salih ve Maria Fantappie’nin Foreign Affairs dergisindeki yazısı, meseleyi en mükemmel haliyle özetlemiş. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yaklaşan facia 06 Eylül 2018 | 19.994 Okunma Yalancı bahar mı ikinci bahar mı? 30 Ağustos 2018 | 13.715 Okunma Bu mu devlet aklı? 26 Ağustos 2018 | 15.966 Okunma Lale Devri bitti! 23 Ağustos 2018 | 14.784 Okunma Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter 19 Ağustos 2018 | 10.293 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar