Bu ihanet çizgisiyle nereye kadar?

Geçenlerde Ermeni iddiaları ile ilgili yazılarım üzerine Almanya'dan yazan Dr. Christian Johannes Henrich, "Ben bir Alman araştırmacı olarak 13 yıldır konuyla ilgili çalışmalar yapıyorum. Türk tezini seslendirdiğim...

Geçenlerde Ermeni iddiaları ile ilgili yazılarım üzerine Almanya'dan yazan Dr. Christian Johannes Henrich, "Ben bir Alman araştırmacı olarak 13 yıldır konuyla ilgili çalışmalar yapıyorum. Türk tezini seslendirdiğim için 21 yıldır üye olduğum partiden ayrılmak zorunda kaldım. Bugüne kadar Türk hükümetinden veya herhangi bir Türk kuruluşundan en küçük bir destek almadım." demişti.

Ben de kendisine "Yazık ki Türkiye'deki durum daha iyi değil! Öyle ki, Ermeni iddialarını savunma noktasına gelen 'aydın'lar bile oluyor. Türkiye'nin bu sorunları çözmesi için Atatürk zihniyetiyle yönetilmesi gerekir. O, gerçeğin aşığıydı ve Türklerin dünyadaki dostlarını da mutlaka arar, bulur, Ankara'ya davet eder hem onurlandırır hem de bilgilerinden faydalanırdı." diye cevap vermiştim.

Christian Johannes Henrich, Bayern Münih-Beşiktaş maçı için İstanbul'a geldi. Tanıştık. Aynı konu üzerinde durdu. Ben de aynı tespitimi tekrar ettim ve Türkiye'de devletin, iş adamlarının ve üniversitelerin, Almanya gibi olmadığını, burada genelde gayrimillî ve özellikle Türklükle mücadele amaçlı projelere destek verildiğini, yani Türkiye'nin kendi elit tabakasının ihanetiyle karşı karşıya olduğunu söyledim.

***

Oray Eğin, son yazısında "Doğrusu, Türkiye'deki ifade özgürlüğünün sınırları beni şaşırtmaya devam ediyor. Bir numaralı halk düşmanı Öcalan'ı savunan gazeteler çıkıyor, ülkenin kurucusu Atatürk'e demediğini bırakmayan birçok isim ana akım medyada ağırlanıyor. Öte yandan, hiçbirimiz tam olarak basın-ifade özgürlüğü olduğu konusunda tatmin olmuyoruz. Tutuklu gazeteciler, davalar, otosansür..." diye samimi ifadeler kullandı.

Bu topraklarda Atatürk'e demediğini bırakmayan insanların her zaman "ana akım medya"da ağırlanabilmesi, ekranlarda, gazetelerde bir terör örgütünün politikalarının savunulabilmesi, bu işin temelinde bir yanlışlık olduğunu gösteriyor. Servete ulaşanlar, kurdukları medya organları ile Türkiye'yi çözmeye çalışanların sesi oluyorsa, uyarılara rağmen çizgilerini hiç değiştirmiyorsa, bu durum onların gerçekte "ana akım" değil, "kripto akım" olduğunu gösterir!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
"Darbeyi sadece FETÖ mü yaptı?" 04 Şubat 2021 | 3.097 Okunma Demir alma günü gelmişse iktidardan! 03 Şubat 2021 | 1.559 Okunma Yangın topu ve antikor bombası! 02 Şubat 2021 | 3.092 Okunma Bu bir Kenan Evren modelidir! 01 Şubat 2021 | 879 Okunma Sadece Türk-İslâm Dünyası mı aşılanıyor? 30 Ocak 2021 | 881 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar