Bakın... Çok tehlikeli bir oyun bu...

Kabul edelim, “yalanlar” üzerine kurulu “komplo teorileri” ile yüklü sosyal medya, Türkiye’ye pek, yaramadı!.. Bir çocukluk hastalığı döneminden geçiyoruz, ortaya atılan arkası olmayan komplolar...

Kabul edelim, “yalanlar” üzerine kurulu “komplo teorileri” ile yüklü sosyal medya, Türkiye’ye pek, yaramadı!.. Bir çocukluk hastalığı döneminden geçiyoruz, ortaya atılan arkası olmayan komplolar, kendine çok kolay mürid bulabiliyor. Bu nedenle, gerçekleri ısrarla, “bu konuya daha üç ay önce değinmiştim” demeden yazmak, giderek hafızasını kaybedip pusulasını şaşıran topluma hatırlatmakta yarar var.

Ertuğrul Özkök’ün dünkü “Nesi battı bu adamın bize” başlıklı yazısı, Türk burjuvazisinin gözü döndüğünde nasıl tehlikeli bir VARLIK haline döndüğünü göstermesi bakımından önemlidir. Yazı, “laiklik” konusunda hassas bir Baas liderinin Türkiye’nin emperyalist medya tarafından “İslamcı”olarak nitelenen siyasi kadrolarına “battığını” ileri sürüyor. Zeka kıvılcımları taşıyan düzmece bir yalandan ibaret.

Yaptığı katliam battı

Çünkü, Özkök, tarihi çarpıtıyor, Türkiye’nin Beşar Esed’e dönük politikalarının değişimini “kişisel” algılamaya/algılatmaya çalışıyor. Bilerek atladığı gerçek şu: Suriye’de demokratikleşme isteyen kitlelerin ilk gösterileri 28 Ocak 2011’de kendini gösterdi, devamında Şam ve Halep başta ülkenin tüm önemli kentlerinde “silahsız sivil muhalefet” Suriye’de demokrasi talep eden gösterileri büyüttü. Baas rejimi, bu talebe, altını çizerek söylüyorum, silahsız insanları, 15-21 Mart 2011 tarihleri arasında kent meydanlarında katlederek cevap verdi. Rejim, ellerinde pankartlarla barışçı protesto hakkını kullanan insanları öldürdü, 30 Mart 2011’de Esed yaptığı açıklamada, sokaklara dökülmüş özgürlük yanlısı yüzbinlerce insanı, hükümetini devirmeye kalkan yabancı güçlerin ajanı ilan etti!.. 25 Nisan 2011’de Suriye ordusu muhalefet gösterilerine sahne olan yerleşim birimlerine karşı geniş çaplı harekat başlattı, Mayıs ayı sonunda 1.000’den fazla sivil öldürülmüştü!.. Temmuz 2011’de bu rakam 1.600’ü bulup, 13 bin insan da işkencehanelere gönderilince, halk kendini silahla savunmak zorunda kaldı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yunan'ı ezdirmez, İsrail'i tehdit ettirmezler… 14 Eylül 2020 | 1.217 Okunma “Vekil devletler” çağında biz gidersek, İsrail de gider… 10 Eylül 2020 | 2.558 Okunma Bunun için “Yeniden Kuvvayı Milliye Ruhu” diyoruz… 07 Eylül 2020 | 2.597 Okunma S-400'leri derhal aktive edin, bunu da duyurun!.. 03 Eylül 2020 | 3.428 Okunma Bugün Trablus'ta en kritik gün… 31 Ağustos 2020 | 3.685 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar