İdam çıkmaz sokak

Avrupa Birliği tek başına tek bir şeyi temsil etmiyor. O aynı anda bir çok şey. Sosyal, ekonomik, siyasi, hukuki, askeri ve dahi felsefi yönleri var.  Türkiye’ye karşı tavırları son derece itici ve rencide edici tamam....

Avrupa Birliği tek başına tek bir şeyi temsil etmiyor. O aynı anda bir çok şey. Sosyal, ekonomik, siyasi, hukuki, askeri ve dahi felsefi yönleri var. 

Türkiye’ye karşı tavırları son derece itici ve rencide edici tamam. Sokaktaki insan bu bütünlüğü görmek zorunda değil. Onların gördüğü bize kötü davrandıkları. O yüzden çok duygusal. Ama siyasilerin, devlet yöneticilerinin ve biz yazan çizenlerin, böyle bir lüksü yok. Gelin düşünelim.

Türkiye, Avrupa Birliği’ne herbiri bin bir güçlükle atılmış palamarlarla bağlı. Zaten adamlar yan çizmeye meyilli. Bunu bile bile biz elimizde balta ile bu palamarları niye tek tek kesmeye çalışıyoruz? Palamarları kopartırsak, hangi limana gideceğiz? Yoksa açıkta tek başımıza mı yaşamayı deneyeceğiz?

Bu kadar girişi idam tartışmalarına bağlamak istiyorum. Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın her konuşmasında halk “İdam” isteğini yineliyor. Cumhurbaşkanı da, “Meclisten önüme gelsin, ben imzalarım” karşılığı veriyor.

“İdam” diye bağıranlar, bunun anayasal ve uluslararası bir sorunu olduğunu, Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi toptan tahrip edeceğini, ekonomik yansımalarını bilmez. Bilmek de onların işi değil zaten. “İdam” diye bağıranlar, bu ceza hukuk sistemine dönse bile geriye işleyemeyeceği için darbecilerin ve Abdullah Öcalan’ın idam ile yargılanamayacağını hesap etmezler, edemezler. Hele hele Anayasa değiştirmek için MHP’nin desteği olsa bile yine bir referandumla karşılaşacağımızı değerlendirmezler. (Böyle bir referandum tabii ki açık ara evet çıkar) Onlar sadece sonuçlarla ilgilenirler. Bu tartışmalar ilerler, idam gelir ise bu kez “Hadi asın” diye bağıracaklar. O zaman nasıl anlatılacak, asılamayacakları.

Nitekim MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin, “Tamam biz varız. İdam’ı getirelim” açıklaması, Başbakan Sayın Binali Yıldırım’ın, bu gerçekleri söylemesine yol açtı. Başbakan açıkça zaten idam ile yargılanamayacaklarını belirtti.

“İdam” diye haykıranların gözünde, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Ak Parti arasında bir fark yok. Cumhurbaşkanı’nın anayasal çizgileriymiş falan bu kadar üst düzey teorik tartışmalara takılmazlar. Onlara göre “Reis” devletin başındadır. Dolayısıyla Devlet-Hükümet ayrımını (En azından bugünkü sınırları içinde) bilmezler, umursamazlar. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sahte iltica 09 Nisan 2018 | 671 Okunma Sadece bilet parası yetmez 03 Nisan 2018 | 581 Okunma Ülke batsın ki bana yer açılsın 02 Nisan 2018 | 465 Okunma Türkiye kadar taş düşsün başınıza 26 Mart 2018 | 340 Okunma Milliyet ikinci kez Hürriyet'i alıyor 23 Mart 2018 | 1.036 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar