‘Yurta barış dünyada barış’

Cumhuriyet’in dış politikasına uzun yıllar rehberlik etmiş bu sloganı ne zaman anımsasam aklıma bir olay gelir: 1985 yılında, artık tarihe karışmış olan Sağmalcılar Hapishanesi B Blok merdiven...

Cumhuriyet’in dış politikasına uzun yıllar rehberlik etmiş bu sloganı ne zaman anımsasam aklıma bir olay gelir: 
1985 yılında, artık tarihe karışmış olan Sağmalcılar Hapishanesi B Blok merdiven altında, Barış Derneği üyesi bir grup aydın, gazeteci, yazar, sanatçı, mahkemeye gitmek üzere sevk zincirine vurulmakta olduğumuz sırada, gözüme duvardaki şu yazı ilişti: 
“Yurtta Barış, Dünyada Barış. M. Kemal Atatürk.” 
Arkadaşlara gösterdim, toplu bir kahkaha patladı. 
Çok sözü edilen, ama az anlaşılan bu deyişin ifade ettiği gibi, misakımilli sınırları içinde ne kimseden toprak talep eden, ne de kendisinden talepte bulunulmasını kabul eden Türkiye’nin bu laik politika çerçevesinde, Ortadoğu’ya bakışı, tıpkı içeride olduğu gibi, her türlü dini mülahazadan arınmış, mezhepler üstü bir yaklaşımın ürünüydü.

***

Başka türlü bir yaklaşım, feci sonuçlar doğurabilirdi. Doğurdu da. 
Bölge diktatörlerini, demokrasi getiriyorum diye temizleme iddiasında olan emperyalist güçlerin, mezhepler çekişme ve çatışmalarının taraflarını destekler tavırları, yalnızca bölge halklarını kandıran büyük bir yalan olmakla kalmıyor, aynı zamanda emperyal politikaların sahiplerinin umduğu sonuçları da doğurmayarak, onları da değişik tutumlara zorluyordu.
Lafı uzatmaya gerek yok. Bölgeye demokrasi getirmek sahte iddiasıyla ortaya çıkmış ABD’nin, Irak ve Suriye’deki politikalarının doğurduğu sonuçlar ortada. Irak halkıSaddam Hüseyin rejimini bile mumla arıyor. Suriye Sünnilerinin bir bölümü, en büyük zulmü IŞİD sultası altında yaşıyordu. 
Bölgede, Sünni - Şii çatışmasından kendi lehine dengeler çıkaracağını umarak, Sünni cepheyi çatışmaya teşvik eden ABD de sonunda İran karşıtı tutumunu yumuşatmak gereğini hissediyor ve Irak ile Suriye’de Saddam ve Esad olduğu için demokrasi olmadığını sananlar, aslında Saddam ve Esad rejimlerinin bu ülkelerin demokrasi üretemeyen yapılarının sonucu olarak neden değil, sonuç olduğunu nihayet görüyorlardı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İyi insan 19 Mart 2024 | 629 Okunma Laiklik nedir? 06 Mart 2024 | 194 Okunma Yıldönümü 03 Mart 2024 | 95 Okunma Aslında biliyorlar 01 Mart 2024 | 70 Okunma Vatan nöbeti 27 Şubat 2024 | 283 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar