Yerinde sayan Türkiye

Kendisini tanıdığım, 1969 yılında Altan Öymen genç, ama aynı zamanda tecrübeli bir gazeteciydi. Mesleğe 18 yaşında 1950’de başladığına göre, o sırada 19 yıllık bir deneyim birikimine...

Kendisini tanıdığım, 1969 yılında Altan Öymen genç, ama aynı zamanda tecrübeli bir gazeteciydi.
Mesleğe 18 yaşında 1950’de başladığına göre, o sırada 19 yıllık bir deneyim birikimine sahipti.
Bugün Altan Öymen 65 yılı aşkın tecrübesiyle, tükenmek bilmez meslek tutkusu, enerjisi ve pırıl pırıl kafasıyla, hâlâ hepimizi imrendirecek kadar genç bir gazetecidir.
Bu çok tecrübeli ve hâlâ genç gazeteci dostumun anılarının beşinci cildi olan “Kayıp Yaz”ı da, ondan önceki dördü gibi, bir solukta okudum.
Muhabirlik, genel yayın müdürlüğü, köşe yazarlığı, ajans sahipliği, basın ataşeliği gibi basının her dalında çalışmış, siyasi tutukluluk, parti üyeliği, yöneticiliği, genel başkanlığı, milletvekilliği, bakanlık gibi siyasetin her kademesinde yer almış olan Altan Öymen’in sözünü ettiğim beş kitabı anı türünün hiç abartmasız yeryüzündeki en ilginç, en başarılı örnekleri arasında yer alır. Çünkü o kendi yaşamını ve öz anılarını, içinde bulunduğu toplumun olayları, ülkesinin, siyasal gelişmeleri ve aynı zamanda dünyadaki olaylar ve değişimlerle harmanlayıp belgelerini de eklemeyi unutmadan sunar.

***

Altan Öymen bu anılar dizisinin ilk dört cildinde, doğumundan 27 Mayıs 1960’a kadar olan zaman dilimini işledikten sonra, 1960’tan günümüze doğru devam ederken, bir ara verip 2015 seçimlerine geçerek sırayı bozuyor ve yine yakından izlediği olayları irdeleyerek, 2015 Haziran seçimleriyle toplumun önüne çıkan, siyasal yaşamımızı ve toplumsal gelişmelerimizi normalleştirmek yolunda ortaya çıkan fırsatın nasıl heba olduğunu anlatıyor.
Bu kitabı okuduktan sonra yaşayarak tanığı olduğum bir dönemi ve gelişmelerini, daha iyi kavrayıp anlamak olanağına kavuştum.
Altan Öymen’in “Kayıp Yaz”ını okuduktan sonra 2015 yılında 4 ay 24 gün arayla yapılan iki seçim (7 Haziran - 1 Kasım ) arasındaki büyük oy değişikliğinin nasıl, kamuoyunun iradesinin iktidar tarafından ifsad edilerek sağlandığını çok açık bir biçimde görüyorsunuz.
Gerçekten 10 Ekim 2015’te Ankara Garı’nda, güvenlik önlemlerinin gevşekliğinden de yararlanarak, gerçekleştirilen tarihimizdeki canlı bomba suikastlarının en kanlısının hemen ardından yayın yasağı konması ama iktidar yetkililerinin bunları hiçe sayarak, saldırı ile ilgili olarak, kamuoyuna yanıltıcı bilgiler vererek, aldatmalarının üstüne yayın yasağı yüzünden bir türlü gerçekler konusunda bilgilendirilemeyen, halkın, hangi psikolojiyle sandığa gittiğini anlamak bu kitabı okuduktan sonra çok daha kolay oluyor.

***

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İyi insan 19 Mart 2024 | 624 Okunma Laiklik nedir? 06 Mart 2024 | 182 Okunma Yıldönümü 03 Mart 2024 | 85 Okunma Aslında biliyorlar 01 Mart 2024 | 67 Okunma Vatan nöbeti 27 Şubat 2024 | 276 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar