Kıbrıs cephesinde yeni bir şey yok

- Galiba bu defa uzlaşıyorlar... - Birbirlerine haritalar da sunduklarına göre, artık son aşamaya gelmiş olmalılar... Bütün bu olumlu yorumlara karşın, Kıbrıs müzakerelerine hep kuşkuyla bakıyor ve...

- Galiba bu defa uzlaşıyorlar... 
- Birbirlerine haritalar da sunduklarına göre, artık son aşamaya gelmiş olmalılar... 
Bütün bu olumlu yorumlara karşın, Kıbrıs müzakerelerine hep kuşkuyla bakıyor ve tarafların son zamanlarda birbirlerine yakınlaşmalarını sağlayacak gelişmeler gösterdiğine bir türlü inanamıyordum. 
Hafta içinde, Ada’da tarafsız bölgede görüşmeler yapılırken Kıbrıs Rum lideri Anastasiadis’in, kapıyı çarpıp çıkması üzerine görüşmelerin kesilmesi ve bu beklenmedik kopmaya neden olan olayın, Enosis tutkusu olması, Kıbrıs Cephesi’nde aradan geçen bunca zamana karşın, yeni bir şeyin olmadığını gösterdi. 
Kıbrıs’a ilk kez “Barış operasyonu”nun ikinci yılında (1976) Lefkoşa’nın Rum kesimindeki uluslararası konferansa konuşmacı olarak gittim. 
Ada’ya Rum kesiminden girdim, yeşil hat’tan Türk kesimine geçtim, bir süre de orada kaldıktan sonra, Ercan Havaalanı’ndan ayrıldım. 
Makarios ve Denktaş da dahil olmak üzer her iki kesimin liderleri ve siyasi figürleriyle de görüştüm.

***

41 yıl önce Kıbrıs’ta görüntü şuydu: 
Ada iki yıl önceki Türk askeri müdahalesi sonunda ikiye bölünmüş durumdaydı. Kuzeyde kırmızı Türk bayrakları, güneyde ise mavi Yunan bayrakları dalgalanmaktaydı. 
Kıbrıs bayrağını, uluslararası konferansın yapıldığı binanın bir de Makarios’un sarayı önünde olmak üzere iki yerde gördüm. Rum kesimindeki sosyalist gençler onların da konferans vesilesiyle konduğunu, daha önce orada bulunmadığını kulağıma fısıldadılar. 
Mavi bayraklılar, kırmızı bayraklılara karşı kazandıkları savaşları ulusal bayram olarak kutluyorlar, kırmızı bayraklılar da ulusal mavi bayrakları yendikleri savaşları anarak törenler yapıyorlardı. 
İki yıl öncesine kadar maviler ile kırmızılar birbirlerini boğazlamaktaydılar. Mavilerin, Ada’yı tümden kendi ana vatanlarına bağlamak (ENOSİS) için gerçekleştirdikleri darbeden sonra kırmızılara karşı giriştikleri saldırıların sonunda kırmızı bayraklıların ana vatanlarından gelen ordu, Kıbrıs’ı ortadan ikiye bölmüştü. 
Ada’da iki toplumun bir arada yaşamaları için uluslararası alanda konferans üzerine konferans düzenlenirken, Kıbrıs okullarında mavililerin çocukları mavi ulusçuluğu, kırmızılıların çocukları da mavi ulusçuluğuyla savaşan kırmızı ulusçuluğu öğrenerek yetişiyorlardı. 
Kıbrıs adası bir toprak parçasıydı, ama vatan değildi. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İyi insan 19 Mart 2024 | 629 Okunma Laiklik nedir? 06 Mart 2024 | 188 Okunma Yıldönümü 03 Mart 2024 | 87 Okunma Aslında biliyorlar 01 Mart 2024 | 68 Okunma Vatan nöbeti 27 Şubat 2024 | 280 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar