Bu rejim refah getirebilir mi?

Parlak, uzman bir ekonomist olan baldızım Zeynep Türkeri, MehmetŞimşek’in açıklamalarını dikkatle dinlemesini şöyle açıklar hep: - Ekonomiyi bildiğinden, abuk sabuk konuşmamaya özen...

Parlak, uzman bir ekonomist olan baldızım Zeynep TürkeriMehmetŞimşek’in açıklamalarını dikkatle dinlemesini şöyle açıklar hep: 
- Ekonomiyi bildiğinden, abuk sabuk konuşmamaya özen gösteriyor hiç değilse. 
Ona kulak verip 16 Nisan sürecinde Mehmet Şimşek’in açıklamalarını izler oldum. Bakın ne diyor Mehmet Şimşek:
- Referandum, belirsizliği de Türkiye’nin uzun vadeli hükümet sistemine ilişkin kaygıları da ortadan kaldırdı. Türkiye artık istikrar bekliyor. 
Mehmet Şimşek “referandum ile gelecek istikrarın reformlarla desteklenmesi halinde kalıcı ve güçlü refah artışının da geleceğini” ekliyor sözlerine. 
Olayların doğrulamadığı bu temennileri okuyunca, insan soruyor: 
- Acaba öyle mi? 
Türkiye’de özellikle Tayyip Erdoğan ile destekçilerinin sürekli ileri sürdükleri görüş şudur: 
“Uzun süre değişmeyen, güçlü çoğunluğa dayanan, koalisyon olasılığını saf dışı eden otoriter iktidarlar istikrarı sağlar, dolayısıyla da refahı getirirler.” 
Bu sav, 16 Nisan halkoylamasında AKP’nin bütün iktidarın tek adamın elinde toplandığı Türk işi “Cumhurbaşkanlığı sistemi” önerisinin de ana dayanağıydı.

***

Eğer bu görüş doğru olsaydı, AKP’nin bütün oylamaları ardı ardına kazandığı, büyük bir Meclis çoğunluğuna dayanarak, kesintisiz 15 yıl iktidarda kaldığı dönemin Cumhuriyet tarihinin en istikrarlı, en müreffeh dönemi olması gerekirdi. 
Ama hiç de öyle olmamıştır. 
Bu 15 yıllık dönemin sonunda geldiğimiz yer şu: 
Yerli ve yabancı gözlemcilerin görüş birliği halinde oldukları gibi, son referandumun da gösterdiği üzere, karnıyarık gibi ortadan ikiye bölünmüş olan Türkiye, kuvvetler ayrılığını ayaklar altına almış, bağımsız yargısı olmayan, Temmuz 2016’dan bu yana olağanüstü hal yönetimi altında yaşayan ve daha ne kadar olduğu şimdiden kestirilemeyecek bir süre de öyle devam edeceği anlaşılan, kanun hükmündeki kararnamelerle yönetilen, son bir yıl içinde devlet görevinden uzaklaştırılan, memur, öğretmen, öğretim görevlisi, subay, yargıç sayısı 12 Eylül askeri darbe yönetimini fersah fersah aşan, dünya üzerinde hapishanelerinde en fazla gazetecinin bulunduğu ülke konumundadır. Belirleyici niteliği Tayyip Erdoğan’ın tartışmasız egemenliği olan bu 15 yılın 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İyi insan 19 Mart 2024 | 629 Okunma Laiklik nedir? 06 Mart 2024 | 188 Okunma Yıldönümü 03 Mart 2024 | 87 Okunma Aslında biliyorlar 01 Mart 2024 | 68 Okunma Vatan nöbeti 27 Şubat 2024 | 279 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar