Atlantik’te Trump-Macron çatışması
Bu yıl G7 Zirvesi’nin dönem başkanı Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron. 45. Zirve Fransa’nın güneybatısında ve Atlas Okyanusu’nun kıyısında bulunan Biarritz’te yapılacak. Geçen yıl...
Bu yıl G7 Zirvesi’nin dönem başkanı Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron. 45. Zirve Fransa’nın güneybatısında ve Atlas Okyanusu’nun kıyısında bulunan Biarritz’te yapılacak. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Zirve, ABD Başkanı Trump ile Macron arasında çekişmelere sahne olacak.
Fransa, teknoloji devlerine dijital vergi uygulamasını devreye sokuyor. Google, Apple, Facebook et Amazon (GAFA) gibi ABD’nin teknoloji şirketlerine Fransa’da gerçekleştirdikleri ciro üzerinden yüzde 3 vergi alacak.
Bunun üzerine Trump, attığı twitte, Amerikan teknoloji şirketlerine sadece ABD’nin vergi koyabileceğini iddia etti. Macron’a verdiği cevapta “Aptallığına kısa süre içinde karşılık vereceğiz” diyen Trump, “Amerikan şarabının Fransız şarabından daha iyi olduğunu hep söylemişimdir” diyerek Fransız şarabına vergi koyacağını söyledi.
NEOLİBERALİZMİN KOMUTA MERKEZİ OLARAK
G7 80’li yıllardan günümüze 1975’de ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve Kanada’nın bir araya gelmesiyle kurulan G7 toplantıları neoliberal küreselleşmenin dünyaya dayatılan kararlarının alındığı ve orkestra şefinin ABD başkan larının olduğu bir kurum durumundaydı. Eşitlik, özgürlük ve insan hakları maskeleri hiç eksik olmadı; gündemlerinin “baş maddesiydi”. Al gülüm ver gülüm! Her şey tıkırında yürüyordu. En azından öyle görünüyordu. ABD dolar saltanatı sürüyor, ancak buna rağmen tüm Batı ülkeleri sistemin yarattığı borçlanma mekanizmasıyla ayakta durabiliyordu. Neredeyse tümü borç batağında yüzüyordu. Birkaç örnek verelim: Gayri Safi Milli Hasılaya (GSMH) göre İtalya yüzde 132, ABD yüzde 105, Fransa yüzde 97, Kanada yüzde 90, İngiltere yüzde 88 ve en iyileri Almanya yüzde 65 oranında borçlu (Kaynak: IMF). Çark döndükçe Batı toplumları tatlı bir rüyada yaşıyorlardı.
Ne zamana kadar? 2008 yılında Amerika’da emlak krizi bombasının patlamasına kadar. Krizin bütün dünyaya yayılan global bir kriz halini alması, küreselleşmenin neoliberal sisteminin çöküşünün başlangıcı olmuştu. Batan bankalar, kapanan fabrikalar, dışarı kaçan sermaye ve bunun yarattığı sosyal adaletsizlik, yoksulluk, işsizlik ...Ve Fransa’da Sarı Yeleklilerin sahneye çıkması.