Afrika’da bağımsızlık rüzgarı
Geçen hafta pazartesi günü, United World International, “Yaptırımların ve çok kutupluluğun kavşağında Mali” başlığında çevrimiçi uluslararası bir konferans düzenledi....
Geçen hafta pazartesi günü, United World International, “Yaptırımların ve çok kutupluluğun kavşağında Mali” başlığında çevrimiçi uluslararası bir konferans düzenledi. Konuşmacılar, Mali Yeniden Kuruluş Bakan İbrahim Ikassa Maïga ve Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcı Prof. Dr. Semih Koray’dı.
Konferansı benim de içinde bulunduğum birçok ülkeden basın mensubu izledi. Afrika’yı özellikle de Fransa’nın eski sömürgelerini yakından izleyen biri olarak son yıllarda şuna dikkat çektik: Afrika Avrasya’nın önemli bir parçasıdır. Latin Amerika’da öyle. Çünkü Avrasya kampını sadece coğrafya ile izah edemeyiz. Avrasya; doğan yeni dünyanın adıdır. Evet başını Çin, Rusya, Türkiye ve İran gibi Asya ülkeleri çekmektedir. Uygarlığın, barışın, paylaşımın ve devletlerin bağımsızlığının savunulduğu yeni bir dünya, yeni bir çağ; Asya Çağı.
Neoliberal küreselleşmeci politikalarıyla mazlum ülkelerin devlet bağımsızlığını tehdit eden, bölen parçalayan bunun için etnik ve dini temelde uluslararası boyutta terör örgütleri kuran, besleyen, silahlandıran ve milyonlarca masum insanı katleden başını ABD’nin çektiği Atlantik kampının karşısına dikilen güç Avrasya.
ABD Afganistan’dan Kazakistan’a, Irak’tan Suriye’ye, Türkiye’ye kadar Orta ve Batı Asya’da yenilmiştir. Birkaç istisna dışında Avrupa’nın temelini oluşturan ülkelere de söz geçirememektedir.
Gerçek budur; ABD yenilmiştir, Batı uygarlığı çökmüştür. Ekonomik ve askeri alanda olduğu gibi insanlık alanında da artık uygarlığın merkezi Asya’dır.
İşte bunun için emperyalizme baş kaldıran Cezayir, Mali, Gine, Orta Afrika Cumhuriyeti, Etiyopya, Çad, Burkina Faso ve onları takip edecek olan diğer Afrika ülkeleri Avrasya’nın doğal müttefikleridir.