Kurban ettiklerimiz

Allah’a yakın olabilmek için kesilen hayvan kurban oluyor. Kurbanlık hayvan da bizi Allah’a yakınlaştırıyor. "Rabbin için namaz kıl ve kurban kes" buyruğu mucibince kurban kesiyoruz.  Kurban, asıl mal sahibinin Allah...

Allah’a yakın olabilmek için kesilen hayvan kurban oluyor. Kurbanlık hayvan da bizi Allah’a yakınlaştırıyor. "Rabbin için namaz kıl ve kurban kes" buyruğu mucibince kurban kesiyoruz.  Kurban, asıl mal sahibinin Allah olduğunu hatırlatıyor. Şayet kurbanı reddedersek Allah’a yakınlaşmayı ve asıl mal sahibinin Allah olduğunu da reddetmiş oluruz.

Kurban, bir imtihandır ve Allah’ı unutmamak için bir vesiledir.  Kur’an’da ,“Her ümmete kurban kesme görevi yükledik ki kendilerine rızık olarak verdiğimiz en’âm (koyun, keçi, sığır ve deve) cinsinden hayvanların üstüne Allah’ın adını ansınlar. İlahınız tek ilahtır, siz yalnız ona teslim olun. Sen alçak gönüllülere müjde ver.”(Hac, 22/34) denilmektedir.  Bu ayet ile kurban kesmemiz gerektiği bize büyük bir sorumluluk olarak verilmiştir.

Kurban ve hac birlikte düşünülmelidir. İmkânı olan her mü’minin hac ibadetini yapması Kur’an’ın açık emridir. Yeryüzünde ilk mabedi,  Âdem (aleyhisselam) bina etmiş ve ilk haccı o yapmış olmalıdır.  Çünkü İbrahim (aleyhisselam), Nuh tufanından sonra Kabe’yi eski temellerinin üstüne kurmuştur. “Bir gün İbrahim, İsmail’le beraber Kâbe’nin temellerini yükseltiyordu. Dedi ki: “Rabbimiz, bunu bizden kabul et; işiten de sensin, bilen de.”(Bakara 2/127)

İslam âleminin tek bir merkezde toplanması, birliğini ilan etmesi bakımından hac çok mühim bir ibadettir.  Kurban ise böylesi küllî bir ibadetin ardından Allah’a yakınlaşmanın işareti olarak yerine getirmemiz gereken bir yükümlülüktür.

Hac, kurban ve kurban bayramı, tüm İslam milletlerinde aynı şuur ve sevinçle yaşanılan Allah’ın lütfettiği güzelliklerdir. Bunun kıymetini bildikçe, Allah’a yakınlığımız artacaktır. Kurban, asla basit bir gelenek değildir. Ritüel asla değildir!

Günümüzde hac ve kurban ibadetiyle ilgili olarak son derece alaycı ve basit yaklaşımlar vardır. Bu yaklaşımların temelinde inançsızlık olduğu gibi siyasî bağnazlık da vardır. Özellikle İngiliz ajanları, Orta Doğu üzerine kurdukları oyunlarının neticesi olarak Araplara Türk düşmanlığı; Türklere de Arap düşmanlığını empoze etmişlerdir.  Bu zehir maalesef tutmuştur da. Günümüzde bile bu anlayışla hareket edip hacca gitmeyenler var. “Araplara para kazandırmam!” gibi son derece sakat bir anlayış, hac ibadetini adeta turistik bir gezi gibi sunmaktadır. Oysa hac, İslam âlemini var eden, tevhidî itikadımızı ortaya koyan en büyük ibadettir. Hac ve kurban ümmetin ibadetidir

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Millî Eğitim 15 Aralık 2018 | 3.255 Okunma Şu okullar açılsa! 01 Eylül 2018 | 324 Okunma Eğitime adanmış bir ömür; Levent Yazıcı 30 Ağustos 2018 | 291 Okunma Zafer, bayram ve trafik 25 Ağustos 2018 | 149 Okunma Kurban ettiklerimiz 22 Ağustos 2018 | 3.570 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar