Sezai Karakoç’un Hatıralar’ından Necip Fazıl’a ateş edenlere…
Karar Gazetesi Yazarı Alattin Karaca'nın bugünkü (05.12.2022)''Sezai Karakoç’un Hatıralar’ından Necip Fazıl’a ateş edenlere…'' başlıklı yazısı.
Sezai Karakoç’un Hatıralar’ı kitap olarak basıldıktan sonra özellikle Necip Fazıl’la ilgili yazdıklarının, kanaatimce kasten ya eksik veya aleyhte, hatta yer yer dindarlara ve dine yönelik bir saldırı bahanesi olarak kullanıldığını görmekteyim. Öncelikle şunu belirteyim, tüm hatıralar özneldir, duygusallık içerir, tartışmaya açıktır ve hayatın daima görünmeyen bir ‘arka yüz’ü vardır. Dolayısıyla hatıralara dayanarak bir kişiyi, -bir zümreyi- yargılamak da yüceltmek de doğru değil.
Amacım, Karakoç’un Hatıralar’ı vesilesiyle bir tartışmaya kapı aralamak değil, sığ ve tarafgir okumadan uzak kalarak bazı eksik veya yanlışlıklara işaret etmek.
Evvelâ şunu söyleyeyim, Karakoç’un hatıralarını yazma sebeplerinden biri, bazı yanlışları düzeltmektir (Hatıralar, I: 17). Bu yanlışlardan bazıları da Necip Fazıl’la ilgilidir. Meselâ kimileri onun “liseyi bitirince İstanbul’a gelip Necip Fazıl’ın yanına girdiği[n]i ve 13 yıl yanından hiç ayrılmadığını”, kimileri de “bursları[n]a ve müfettiş muavini iken yevmiyeleri[n]e” Üstad’ın el koyduğunu yazmıştır. Şair bunları, “Asılsız sözler” diyerek yalanlıyor (Hatıralar, I: 21). Ancak bir iki defa çok sıkıştığında...