‘Küçük kıyamet’ provasının gösterdikleri

“Deprem” şiirinin son dizesinde “Ve depremler senin neren” diyordu Hilmi Yavuz. Neremiz olduğunu gördük dün. Binalarımızla birlikte elimiz ayağımız da boşaldı, zembereği boşalır gibi...

Dünyanın depremi büyük kıyametse, yaklaştığı yıllardır haber verilen İstanbul depremi de küçük kıyamet.

‘Ha geldi, ha geliyor, ha gelecek’ diye uzmanların uyardığı ‘yıkıcı felaket’in provası gibiydi.

‘Felaket tellallığı’, ‘korku tacirliği’ değilmiş ‘hazırlanın’ uyarıları.

Hatırlatılmasından rahatsız olanlara, arz ettiği tehlikeyi depremin kendisi hatırlattı.

Hazırlık durumumuzu önden test etti diyelim.  Korkarım geçemedik, bütün erken ikazlara rağmen hazırlıksız yakalandık.

İlk firemiz, mobil telefon şebekeleri oldu. Hatlar çöktü, sevdiklerimizle irtibatımız koptu. Hiç hazır değillermiş, bu altyapıyla yıkıcı bir zelzelede ne hale geleceklerini siz düşünün.

‘Şehre ihanet ettik’ cümlesinin tam karşılığını henüz göstermedi bu deneyim gerçi bize. İmara açılan toplanma alanlarının, çarpık ve kaçak yapılaşmanın sonuçları hakkında bir fikir vermedi.

Yine de 5.8 şiddeti buysa, bacaklarımızı ve binalarımızı tir tir titretmeye yettiyse, 2 derece büyüğü neler yapmaz!

Sanırım, psikolojimiz kadar fiziki hazırlığımız da bu sınavla baş edecek sağlamlıkta değil. Gözle görülen bir sonuç da bu oldu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Enflasyonun düşeceğine millet niye inansın? 19 Nisan 2024 | 851 Okunma Türkiye Yüzyılı'nın KDV'si kime hoş? 18 Nisan 2024 | 592 Okunma Istakoz davasının şifreleri 17 Nisan 2024 | 3.158 Okunma AK Parti'de ıstakoz kavgası 16 Nisan 2024 | 3.223 Okunma Batman’a niyet Urla’ya kısmet 13 Nisan 2024 | 1.032 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar