Kesik bıyık hikâyeleri
GÜR bıyıklarımla 20 yıl önce vedalaşmıştım. Cavlak surat modaydı, bıyığa itibar yoktu, ben de zamanın ruhuna uydum. 20 yıl sonra ikbal kapısı gibi kıymete bineceğini, siyasetçilerin...
GÜR bıyıklarımla 20 yıl önce vedalaşmıştım. Cavlak surat modaydı, bıyığa itibar yoktu, ben de zamanın ruhuna uydum. 20 yıl sonra ikbal kapısı gibi kıymete bineceğini, siyasetçilerin yükselişinde aranan bir özellik olacağını o günden göremedim. Pek uzak görüşlü sayılmam yani. Fakat yakını iyi gördüğümü kanıtlayan bir tarafı da var. 2 yıl önce bugünleri haber almış gibi, “Nerede o Stalin bıyıklarım” başlıklı bir yazıyla aziz hatıralarını yâd ettim, nasıl vedalaştığımı hasretle anlattım. En azından bıyık hikâyelerinin epey rağbet göreceğini 2 yıl öncesinden hissetmiş olmalıyım. Stalin bıyığı tabir ettikleri cinstendi. Ama ucu burkulmamış olanından, posbıyık. Hatırladıkça hâlâ burnum sızlar. Oysa giden geri geliyor, nerede o yaman bıyıklarım diye dövünmek yersiz.