Gazeteciler de aldanamaz mı

TARAF gazetesi yöneticilerinin, 'Balyoz Darbe Planı' manşetinden dolayı cezalandırılması isteniyor. Balyoz’da kumpas davasının tek sanığı onlar. Bugünün koşullarından geriye doğru bakıp...

TARAF gazetesi yöneticilerinin, 'Balyoz Darbe Planı' manşetinden dolayı cezalandırılması isteniyor.

Balyoz’da kumpas davasının tek sanığı onlar.

Bugünün koşullarından geriye doğru bakıp geçmişi yargılayanların değmeyin tuzu kuruluğuna.

Yıldıray Oğur’un bilmeden kumpasa alet oldukları itirafına dahi yüz vermiyorlar.

“Var mı öyle ‘kullanışlı aptallık’ mazeretiyle paçayı sıyırmak” diye bir de üstelemiyorlar mı?

Pişkinlik büyük konfor, diyecek yok. Hükümetin bütün istihbarat imkânlarına rağmen, açıkgözlü medyasıyla birlikte paralel kumpasçılara aldandığına, tezgâha ayıkamadığına inanıyorlar da... Taraf gazetesi yazı işleri masasının bir başına aynı kumpasçılara aldanmış olabileceğine ihtimal vermiyorlar.

‘Masum insanların canını yaktılar, en güzel yıllarının içeride çürümesine sebep oldular, çeksinler cezasını, yatsın onlar da içeride, bana mı dert’ diye burun kıvırıp geçiyorlar.

Yani kumpas vardıysa bilfiil o kumpası kuran, kurulurken kumpasçılara imkân tanıyan, arka çıkan, göz yuman, cesaretlendiren, alkışlayan, sırtını sıvazlayan herkesin suçunu sadece Taraf’çılar üstlensin ve konu mis gibi kapansın öyle mi?

Geri kalan herkes iyi niyetinin kurbanı olacak, 17-25 Aralık’a kadar uyutulmuş olacak. Darbecilerle hesaplaştığını, askeri vesayetle mücadele ettiğini zannederken aslında kandırıldığını, çok fena ketenpereye getirildiğini ancak ucu kendine dokunduğunda fark edecek. Bir tek Balyoz darbe planı haberini ilk patlatanlara bu hak verilmeyecek. Ağızlarıyla kuş tutsalar yalnızca onlar ‘iyi niyetlerinin kurbanı’ sayılmayacak.

Yakalarına yapışılacak ve niye 17-25 Aralık’tan önce kumpasa uyanmadıklarının hesabı mahkemede çatır çatır onlardan sorulacak. Yıldıray Oğur gibi, içlerinden ‘biz de kandırıldık’ diyen çıkarsa da kati surette dikkate alınmayacak.
Temiz iş...

Konforlarını bozmak istemem ama külyutmaz siyasetçileri kafalayıp ordunun altını üstüne getirten kumpasçılar, birkaç gazeteciye neler yaptırmaz, sabah akşam demokrasiye götürüp demokrasisiz getirmez mi, düşünün...

Hem... ‘Eyvah aldandık’ diyen siyasetçiler kumpasa iştirak suçlamasından sıyrılabilirken... Aynı ‘aldandık’ mazereti neden gazeteciler için geçerli olmuyor?

Bugünden bakıp geçmişi yargılayacaksak daha çok işimiz var ayrıca.

Çözüm süreci şartlarında Öcalan’ın İmralı koşullarının iyileştirilmesini, yanına canı sıkılmasın diye arkadaş gönderilmesini, PKK’yla silah bıraktırma görüşmeleri yürütülmesini filan...

Her gün şehit verdiğimiz bugünün çatışma ortamından bakıp kanırta kanırta yargılayan muhalefete de hak verecek miyiz öyleyse? Çözüm sürecinde izlediği ‘çatışmasızlık’ siyaseti nedeniyle MHP ve CHP’lilerin, AK Parti’ye yönelttiği göz yumma, teröre yardım ve yataklık suçlamalarında da bugünden bakıp doğruluk payı görecek miyiz?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bahçeli iktidara ne demeye çalışıyor? 22 Nisan 2024 | 132 Okunma Yemek yerine kazığı kimden yiyoruz? 20 Nisan 2024 | 2.171 Okunma Enflasyonun düşeceğine millet niye inansın? 19 Nisan 2024 | 922 Okunma Türkiye Yüzyılı'nın KDV'si kime hoş? 18 Nisan 2024 | 604 Okunma Istakoz davasının şifreleri 17 Nisan 2024 | 3.629 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar