“Savunan Adam”ın yazarıyım
Bu yazıya başlarken Pazar günkü yazımın altında 215 yorum vardı. Değerlendirmelerime katılan, eleştiren, farklı meseleleri gündeme getiren…Bu yazıda bir okuyucunun eleştirisini ele alacağım....
Bu yazıya başlarken Pazar günkü yazımın altında 215 yorum vardı. Değerlendirmelerime katılan, eleştiren, farklı meseleleri gündeme getiren…
Bu yazıda bir okuyucunun eleştirisini ele alacağım. Yaşadığımız süreçte “tipik” bir yaklaşımı bana eleştiri olarak sunan bir değerlendirme bu. İsim yazmış, teşekkür ederim, ama ben burada ismini paylaşmayacağım. Saklı kalsın. Yorumu paylaşınca kendisini anlayacaktır. Yorum şöyle:
“Sayın Taşgetiren, bu kadar yolsuzluğun olduğu, 30 adet itirafçının olduğu bir davada savcının ne yapması gerekirdi? Çalan CHP’li, şikayet eden CHP’li. Yok canım bunlar iyi çocuklar bunlar çalmaz diyerek dava açmamalı mıydı? Bu kadar delile rağmen hâlâ suçu yargı ve iktidara atmanız size hiç yakışıyor mu? Yazıklar olsun, bilmiyorum ne karşılığında siz bu hale düştünüz?”
Yorumun “Bilmiyorum ne karşılığında bu hale düştünüz?” kısmı bir “ön yargı”yı ve bir “su-i zannı” ifade ediyor. Belki de sorunumuz tam da bu: Kolay yargılar oluşturuyor, kolay su-i zanlara düşüyoruz. Bu eğilimi büyütün büyütün, Türkiye siyaset atmosferi olur.
“Tipik” dedim bu okuyucu yorumuna… İktidara yakın medya bu yaklaşımı empoze ediyor, bizzat sayın Cumhurbaşkanı...