Mealler Diyanet Siyaset
Meâllerin denetimine ilişkin Diyanet’e verilen yetki herhalde en çok Karar’da gündem oldu. Hem haber boyutunda hem yazarlar tarafından… Ana eğilim de “tepki” niteliğinde idi.Diyanet’in “siyasi erk” ile fazla...
Meâllerin denetimine ilişkin Diyanet’e verilen yetki herhalde en çok Karar’da gündem oldu. Hem haber boyutunda hem yazarlar tarafından… Ana eğilim de “tepki” niteliğinde idi.
Diyanet’in “siyasi erk” ile fazla bütünleşmişliği “Kur’an meallerinin de iktidar tekeline gireceği” gibi bir endişeyi getirdi. Buna bir de “sakıncalı meâllerin yakılacağı“ iddiası eklenince iş “engizisyon”a kadar uzandı. Hakikaten “sakıncalı meâller” bir yerlerde ortaya yığılıp yakılacak mıydı?
Aslında Türkiye’de “Diyanet’in konumu” öteden beri bir sorun. Orada geniş bir tartışma var. Bu dönemde ise “muhafazakâr” diye tanımlanan bir “siyasi” iktidarın uzantısı haline gelme hali tartışmaya ayrı boyut katıyor. Çünkü Diyanet’in ülkedeki tüm Müslümanların ortak kurumu olması gerekirken ve tüm Müslümanlar farklı siyasi eğilimlerde iken, bir siyasi eğilime “yandaş” pozisyonda görüntüler verilmesi o ayrı boyutu besliyor.
“Meâller” konusunda ise, sade islâmî aidiyetten öte, bir dini metin ortaya koyanlarla çelişkiden sorun çıkıyor. Yani meâl yazan birine “senin meâlin sakıncalı” deniyor.
Meâl nedir? Arapça olan Kur’an metninin bir başka dile çevrilmesidir. Türkçe’ye veya başka bir dile…...