“Kan” izah edilmeli

Kılıçdaroğlu’nun “Kan”ı...“Başkanlığı kan dökülmeden getiremezsiniz.” Söz bu. CHP lideri bu sözü Merhum Erbakan’ın “Kanlı mı olacak kansız mı?”...

Kılıçdaroğlu’nun “Kan”ı...“Başkanlığı kan dökülmeden getiremezsiniz.” Söz bu.

CHP lideri bu sözü Merhum Erbakan’ın “Kanlı mı olacak kansız mı?” sözü ile bağlantı kurarak izah edemez.

Bir kere o söz de o gün, algı operasyonuna kurban edilmiştir. O söz özetle şöyle bir anlam içeriyordu:

-Çok partili hayata geçildi, Menderes iktidara geldi, ona on yıl dayanabildiniz. Onun ve iki bakanının kanını döktünüz. Bugün de içinizden birileri millet iradesine karşı kan dökme heveslisi. Ama yapamayacaksınız. Kan dökseniz de dökmeseniz de milletin iradesi hakim olacak!

Evet, Kılıçdaroğlu bugünkü “kan”ı bu söze bağlayarak izah edemez.

Bir kere o söz tasarlanarak söylenmiştir, öyle bir söz gelişigüzel söylenemez. “Çıktı bir kere ağzımızdan” gibi bir savunma, Ana muhalefet liderinin ağzına hakim olamadığı gibi
bir durumu ortaya çıkarır ki, o da abesle
iştigal demektir.

“Kan”ı Cumhurbaşkanı’nın ve Ak Parti’nin dökmeyeceği açık. Yapılan veya yapılacak olan muhtemelen şu: Başkanlık sistemi ile ilgili Anayasa değişikliği Meclis’e gelecek, orada “bir şekilde” MHP’nin desteği alınacak, Meclis’ten 330 üzeri bir sayı ile geçecek, sonra halk oyuna sunulacak. Oradan da onay alınırsa yürürlüğe girecek.

Bu sürecin hiçbir safhasında “Kan” yok!

Ya da Kılıçdaroğlu’na soralım: Neresinde “Kan” var bu sürecin?

Başkanlık böyle bir süreçle gelirse neresinden “Kan” çıkacak?

Meclis’te 330’un bulunmasını önlersiniz, MHP’yi değiştirirsiniz, Bahçeli’yi değiştirirsiniz, Ak Parti’de çözülme gerçekleştirirsiniz vs... Yapabilirseniz bunların her birinin siyaset içinde anlaşılabilirliği var. Bunlarda da “Kan” yok. Yapın, başarın, tamam.

Kan nereden çıkıyor kan?

Kamera tabancayı gösteriyorsa o bir şekilde patlar, denir ya. Senaryo onu gerektirir.

Siyasette, hele “Kanlı süreçler”e tanık olunan Türkiye’de “Kan”dan bahsetmeyeceksiniz.

Bahsedince de neden kan ile oynadığınızı izah edeceksiniz.

Bence iş, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kılıçdaroğlu’nun sürdüregeldiği “olağan” polemikler safhasında kalmamalı. O onu suçladı, öteki ondan daha ağırını söyledi, biz de seyrettik, boyutunda bir iş değil bu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bardakoğlu’nun mülakatı - Bilim insanları konuşmalı 19 Nisan 2024 | 868 Okunma Erdoğan için zor zamanlar 18 Nisan 2024 | 5.330 Okunma İsrail ya da Amerika İran’ı dövseler... 16 Nisan 2024 | 1.048 Okunma Atatürk anayasası-1924 14 Nisan 2024 | 636 Okunma Sonuca üzüldüm mü sevindim mi? 12 Nisan 2024 | 2.509 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar