Böylesi gelmedi. Gelmeyecek!

HDP’liyle HDP’li... AK Partiliyle AK Partili... MHP’liyle MHP’li... 

Hacıbektaş’ta, şurada burada sol yumruğunu kaldırıyor ama başörtülü yoğunluğunun olduğu yerlerde camiye koşup Yasin-i Şerif oynuyor. 

Bir tarafı Recep Tayip Erdoğan... 

Bir tarafı Che Guevara... (!) (Bu, daha çok Zülfü Livaneli’nin halt karıştırması...)

Bir tarafı Kemal Kılıçdaroğlu. (Kılıçdaroğlu gibi seri ve vahşice yalanlar söylüyor.)

Solcu desen, değil... 

Sağcı desen, değil. 

Daha çok muhafazakâr... (Livaneli’ye göre, “solun lideri...”)

Siyaset alanında var olmaya çalışıyor ama siyasetten anlamıyor. Daha doğrusu, siyaseti sevmiyor. Tipik bir Karadenizli müteahhit olarak daha çok “inşa etmeyi” seviyor. Ona boş bir arsa gösterin, gerisine karışmayın... 

Kısacası, tanımlanamaz, kolay kolay tarifi yapılamaz “amorf” bir varlık. 

Bu niye böyle? 

Daha doğrusu CHP niçin, çıkara çıkara bu amorf varlığı çıkardı? 

Bakalım: 

Demokrat Parti’den başlayarak, merkez sağda yer tutmuş bütün siyasal partiler, cari siyasetle, cari siyaset alışkanlıklarıyla ödeşmeyi hep “yedek gündem” olarak tuttular. Bu ödeşmeyi yapacak güçten ve vizyondan uzak oldukları için, reformcu niteliklerini, yalnızca “sınai alanda” gösterebildiler. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Siz CHP'liler hep böyle misiniz? 27 Ekim 2020 | 2.302 Okunma Enver Altaylı, Fetullah'ın asker arkadaşıydı 26 Ekim 2020 | 5.082 Okunma Boşboğazlığın işe yaradığı anlar 16 Ekim 2020 | 2.151 Okunma Bahçeli neden Bişkek uyarısı yaptı? 14 Ekim 2020 | 1.211 Okunma Siyasi ahlak ve Kılıçdaroğlu 13 Ekim 2020 | 3.658 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar 3 yorum