Beyaz çoraplı bir akşamın tüm öyküsü

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan bu hafta 'Beyaz çoraplı bir akşamın tüm öyküsü' başlıklı yazısını kaleme aldı.

SENE 1996.

Erbakan Hoca’nın başbakan olduğu günün akşamı.

*

Erbakan Hoca, başbakanlığının ilk akşamında Zahid Akman ile benim yaptığım programa çıkacak. Yayını Hoca’nın Balgat’taki evinden gerçekleştireceğiz.

*

Sürpriz!

Hoca, aile efradıyla birlikte programa çıkma kararı almış. Eşi Nermin Hanım, kızları Elif, Zeynep ve oğlu Fatih’le birlikte.

*

Hoca’nın evine ayakkabılarımızı çıkarıp uzatılan terlikleri giyerek girdik.

O da ne? Benim ayağımda beyaz çoraplar var.

Terlik olgusu, beyaz çorapların altını kalın kalın öyle bir çizmekte ki benim beyaz çoraplar bas bas bağırmakta.

*

Sonra yıllar içinde bu beyaz çorap üzerinden bana çok yüklendiler.

Bilhassa Melih Gökçek bunu diline doladı.

Ukala ve küstah bir Tom Ford edasıyla beni aşağıladı da aşağıladı. “Beyaz çoraplı” falan diye lakap taktı bana.

*

Sadece beyaz çorap mı?

O akşam giydiğim ceket de korkunçmuş. Kravat feci bir desene sahip. Gömlek krem.

*

Stil ikonu ya da stil koçu değildim. Kendi halinde bir gazeteciydim.

Burjuva bir aileden gelmiyordum.

Sonuçta muhitimizdekiler nasıl giyiniyorsa ben de öyle giyiniyordum.

*

Neyse... Gelelim o akşamla ilgili gözlemlerime:

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
23 Nisan’daki Dilan Polat’lı maskaralık nereden çıktı… Tam bir TikTok zihniyeti 27 Nisan 2024 | 919 Okunma Müzakere ve mücadele üzerine yedi şey 26 Nisan 2024 | 4.541 Okunma Kaldırıp attım o park yerini 25 Nisan 2024 | 6.379 Okunma Siyasi partilerin yedi ölümcül günahı 23 Nisan 2024 | 2.496 Okunma Utanmaktan söz eden utanmaz 22 Nisan 2024 | 5.036 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar