Sporcularımız hangi dini ritüelin kurbanı?.

Ritüel, uygulamalarda alışkanlık haline gelen hafızalardır. Dini, mesleki, politik, yasal gibi, ritüellerin birçok çeşidine rastlamak mümkün. ‘Spor ile ritüellerin ne bağlantısı olabilir?’ sorusuna...

Ritüel, uygulamalarda alışkanlık haline gelen hafızalardır. Dini, mesleki, politik, yasal gibi, ritüellerin birçok çeşidine rastlamak mümkün. ‘Spor ile ritüellerin ne bağlantısı olabilir?’ sorusuna karşılık ararken, doğru bildiğimiz yanlışlara rastladığımızda, mübarek Cuma günkü yazılarımızda bu konuyu taşımadan edemedik. Tıpkı bayan güreşi rezaleti, tıpkı Nike’nin sporcular için başörtüsü ürünü üretme projesi gibi. Vücudunun tüm hatlarını, giydiği kıyafetle sergileme durumuna gelen bir sporcunun başını kapatma ihtiyacı, hangi içgüdüsel davranış sonucu ve ne derece doğru? Ve bunu fırsata, ticarete dönüşmek, rant peşinde olanlar. ‘Haramın azı da çoğu da bir…’ hassasiyetinden hareketle, spor aracılığıyla nasıl bir ‘etkileşim’ içinde olduğunu görmek mümkün. Özellikle Uzakdoğu sporları olarak tanımlanan branşlarının ‘bazılarında’, dini ritüellerin devam ettirilme ısrarcılığı, genç, saf, temiz beyinlere şüphe düşürme açısından kaygı verici. ‘Hak yoldan ayrılan, şeytanla dost olmaya aday’ gerçeğiyle hareketle, bu düşünce yapısını oluşmaması için, problemin kaynağının ne olduğu bulunarak, gerekli ‘neşterin’ vurulması kaçınılmaz. Doğruya ulaşmanın ne kestirme ve kesin sonucu, söz hakkını konunun uzmanına bırakmak. Uzakdoğu sporlarındaki dini ritüelleri, kendi branşında uzman olan Ali Akbulut hocamızla paylaştık. Akbulut’un “İslam dini açısından bir ‘beden ve ruh eğitimi tekniği’ olarak sporlarla uğraşmak uygun görülmüş hatta övülmüştür. Yüzmeyi, cirit atmayı, koşuyu her Müslümana tavsiye eden Peygamberimiz, başka tanrılara secde ettirilen bir sporu tavsiye etmiş olabilir mi?” sorusuyla aradığımız Uzakdoğu Sporlarındaki dini ritüelleri ağırlıklı sohbetimizi, satır başlıklarıyla siz değerli okuyucularımızla paylaşmak istiyoruz;   

EY SPORCU MÜSLÜMAN, 

TEHLİKENİN FARKINDA MISIN? 

‘14 yaşından beri sporun içerisindeyim. 1996 yılından itibaren kendi geliştirdiğimiz VASEKA yöntemi ile Uzakdoğu sporlarını İslami hale getirmeye çalışıyoruz. Burada önemli olan bu dînî ve felsefî unsurlardan hangilerinin bizim dinimize ve kültürümüze uygun olup olmadıklarının belirlenmesidir. Örneğin; Aikido’da olduğu gibi sporcuların birbirlerine karşı secdeye benzer bir ritüeli yerine getirmelerinin İslam Dini açısından doğru olduğunu söylemek mümkün değildir.”

‘RÛKU’ VE ‘SECDE’ 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kerem Aktürkoğlu Gazze’yi unutmadı 27 Mart 2024 | 132 Okunma İBB’de elden para geçmez ise bu ‘balya balya’ paralar da neyin nesi? 24 Mart 2024 | 142 Okunma İBB Spor Kulübü yazan çantadaki paralar ve kadını güreştirmek... 22 Mart 2024 | 232 Okunma Filistin pankartı, futbol terörü ve Ali Koç’un istifası... 20 Mart 2024 | 677 Okunma Murat Kurum, İBB Spor İstanbul’un kapısına vurulan zinciri kırmaya geliyor… 17 Mart 2024 | 128 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar