Milli sporcuların kıyafeti ve batının isyanı!..

2018 Kış Olimpiyatları devam ediyor. Türk sporcuların da yer aldığı organizasyonda, ülkeleri adına yarışmalara katılan sporcular, hünerlerini sergiliyor. Uluslararası basın, organizasyon tarihinde madalya sahibi...

2018 Kış Olimpiyatları devam ediyor. Türk sporcuların da yer aldığı organizasyonda, ülkeleri adına yarışmalara katılan sporcular, hünerlerini sergiliyor. Uluslararası basın, organizasyon tarihinde madalya sahibi olamayan sporcularımız için sesini çıkarmazken (sportif başarısızlığımız işlerine yarıyor demek), sporcularımızın giydiği kıyafetlerden rahatsız olmuş. Cnnturk.com’un haberinin başlığı; ‘Uluslararası basında Türk çiftin kıyafetlerine eleştiri’ şeklinde. Haber spotunda ise ‘...Çift bugün çıktıkları yarışı 147.18 puanlarıyla yarışmayı 19. olarak tamamladı. Ancak uluslararası basında konuşulan tek konu çiftin spordaki başarısı değil, seçtikleri kıyafetlerdi’ ifadeleri yer alıyor...

Artistik buz pateni buz dansı sporcularımız Alisa Agafonova ve Alper Uçar serbest programında 20 yarışmacı arasında, sondan ikinci oldu. Organizasyonda yer alan diğer sporcularımızın aldığı dereceleri (67.’lik, dereceye girmeme vs.) bizleri rahatsız ederken, Batının gözüne batan ise, buz dansı sporcuların giydiği kıyafetler. Birisi devşirme, Türk sporcuları neden bu kadar kapalı giyinmiş (miş). Uluslararası basının, isyan bayrağı açtığı konuyu araştırdığımızda, Türkiye’nin Kış Olimpiyat tarihinde, serbest programa yükselen ilk buz dansı çiftinin giydiği kıyafeti, bize göre de tam tersi, hiç de ‘kapalı’ değil. Her iki sporcumuzun müsabaka anında ki görüntüleri gördüğümüzde, kıyafetin kapalı serzenişi, tamamen haçlı anlayışın yansıması. Ülke olarak, bizim Artistik Bu Pateni Buz Dansında ne işimiz olabilir? Milli ve manevi değerlerimizle örtüşmeyen bu tür branş ve kıyafetlerin sonunu getirecek en kestirme ve kesin çözüm olan, bu kategoride yarışmalara katılmamak!..

 Toplumun ahlâkını bozan birçok yabancı site ‘Kış Olimpiyatları’nın en seksi sporcuları’ başlığı altında sergilerken, onların ülkemizdeki borazanlığını yapanlar da boş durmuyor. Organizasyona katılan sporcuların ‘müstehcen’ fotoğrafları albüm halinde yayınlanması, rezaletin boyutunu gözler önüne seriyor. Bu da demek oluyor ki, adamların işi ve uğraşısı, kişinin spor yapması, başarı veya başarısızlığı değil. Onlar için önem arz eden, bir toplumu dini inanç ve kültürünü  ‘spor’ adı altında nasıl yozlaştırabilir. Özellikle bayanların ön plana çıkarılmaya çalışılan jimnastik, atletizm, güreş ve diğerleri. Spor yaparken çekilen video veya fotoğrafınızın bugün kullanılması ve siz istemeseniz de, yıllar sonra kamuoyuna servis yapmasını nasıl izahı, telafisi olabilir ki?..

VAKIFBANK’IN BAYAN VOLEYBOLU

Vakıfbank ülkemizin ayakta kalan ve saygınlığı olan sayılı devlet, kamu bankalarımızdan. Bu bankanın bir de bayan / kadın voleybol takımı var. ‘Filenin Sultanları’ adı altında oynanan Voleybol Ligi Şampiyonluğundan daha da ileri giderek, yabancı oyuncuların yer aldığı takımın Avrupa’da da derece yapması, kimi, niçin sevindirir? Bayan elbette ki spor yapmalı ama, voleybol ve benzeri branşlarda giyilen ‘kıyafetin’, vücut hatlarının ortaya çıkarılmasının nasıl bir izahı olabilir? 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Futbol Federasyonu başkanı kim olmalı? 24 Nisan 2024 | 140 Okunma Sürdürülebilir ‘özel gereksinimli’ spor faaliyetleri ve TFF örneği 21 Nisan 2024 | 29 Okunma Paris Olimpiyatları, Hera tapınağı ve Gazze katliamı… 19 Nisan 2024 | 38 Okunma TFF’ye yabancı başkan (mı!) 17 Nisan 2024 | 100 Okunma Seçim sonrası CHP’li belediyeler, özel gereksinimli bireyler ve spor 14 Nisan 2024 | 41 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar