Ampute futbolu bahanesiyle ‘icraat’ yapalım

Milli Takımın başarısızlığı bir anda engelli sporunu ön plana çıkardı. Bu gerçeği hiç kimse inkâr edemez. Öyle olmasaydı, ülkemizde yapılacak olan Ampute Futbol Şampiyonası eleme...

Milli Takımın başarısızlığı bir anda engelli sporunu ön plana çıkardı. Bu gerçeği hiç kimse inkâr edemez. Öyle olmasaydı, ülkemizde yapılacak olan Ampute Futbol Şampiyonası eleme maçları Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Riva antrenman sahasında yapılır mıydı? Sanmıyorum. Ampute Milli Takımız finale yükselmese, takımımızın kaptanı, gazimiz Osman Çakmak kardeşimiz ‘Beşiktaş Vodafone Park’ta oynamak istiyoruz!’ çağrısı yapmasa sonuç böyle olur muydu? Mümkün değil. Öyle ise geriye ne kalıyor; ‘Biz sadece final maçları/başarı/mutluluklarında değil, ‘engel’ tanımayan kahramanların her daim yanlarında olmak zorundayız. Peki bunu nasıl başaracağız?... 

DERSLİK HAYAT HİKÂYELERİ 

Öğrencilerimiz için bugünlerde lise (TEOG) ve üniversiteye giriş (YGS) sınav türü konuşuluyor. Bu tartışmanın en önemli nedeni, gelecek neslimizin daha iyi şartlarda yetişmesini sağlamak. Madem ülke insanımıza hizmet, öncelikleri görevlerimiz arasında yer almalı, öyle ise ne ‘laf’ ebeliğine, ne de ‘deneme’ yanılma ile zaman kaybetmeye vaktimiz var. ‘Bu konu ile engellilerin ne alakası var?’ şeklinde düşünülebilir. Burada devreye yaşanmış hayat hikâyeleri giriyor. Trafik kazasında ayağını kaybeden Alican, tarlada saman makinasına ayağını kaptıran Mehmet, doğuştan ayağı olmayan Feyyaz, Serkan ve Rahmi, yine doğuştan bir bacağı kısa olan Muhammet ve Ömer, beş yaşında trafik kazası sonucunda ayağını kaydeden Barış, motosiklet kazasında ayağını kaybeden Fatih, kazada ayağına taş düşen Kemal, doğuştan sağ kolu kısa olan Selim ve Şırnak’ta hain terör örgütlerinin döşediği mayına basınca sol ayağını kaybeden takım kaptanı Osman Çakmak. Şimdi Ampute futbolunda Avrupa’ya meydan okumanın adı ‘Ayakla değil yürekle kazanılan şampiyonluk’ oluyor. Ne olacak şimdi duygu dolu anları gözyaşlarıyla mı taçlandıracağız! Varsın olsun. Bu hislerimizdeki bizi biz yapan merhamet duygusunun dışa yansıması. Ülke insanımız bu samimi duygular...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Futbol Federasyonu başkanı kim olmalı? 24 Nisan 2024 | 156 Okunma Sürdürülebilir ‘özel gereksinimli’ spor faaliyetleri ve TFF örneği 21 Nisan 2024 | 29 Okunma Paris Olimpiyatları, Hera tapınağı ve Gazze katliamı… 19 Nisan 2024 | 38 Okunma TFF’ye yabancı başkan (mı!) 17 Nisan 2024 | 100 Okunma Seçim sonrası CHP’li belediyeler, özel gereksinimli bireyler ve spor 14 Nisan 2024 | 41 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar